2 yaş sendromundan 3 yaş sendromuna, çocuklarda cinsel eğitimden çocukla iletişimin inceliklerine, oyun terapisinden Montessori eğitimine dair her şey burada!
Bazen çocuğunun isteklerini yerine getirirken “acaba aşırıya mı kaçtım”, “isteklerinin hangisini yapmalıyım”, “ne zaman hayır demeliyim” gibi sorular kafana takılabilir. Ancak her ebeveynin çocuğa hayır...
Yaşanan olumsuz deneyimler ve karşılaşılan yanlış davranışlar nedeniyle ortaya çıkan öfke nöbetlerinin kökleri de aslında çocukluk çağına dayanıyor. Bu aşırı öfkenin sebebi ne olabilir ve çocuklada...
Zaman kavramı başlangıçta çocuklara hiçbir şey ifade etmese de çocuklar bu süreci kendi kendilerine anlamlandırmaya başlarlar. Bu yazımızda çocuğa saat nasıl öğretilir, konusunda çok işine yarayacak...
merhabalar. kızım 5,5 yaşında anaokuluna gidiyor. Kızımı kendim büyüttüm elimden geldiğince hep okuyarak bilgi edinerek ve sevgi dolu bir ortamda anlayışla büyütmeye çalışıyorum. Ama bana karşı hep bi...
devamı
Merhaba kızlar bunu şuan ağlayarak yazıyorum 3 yaşında ve 1,5 yaşında iki oğlum var tek başıma bakıyorum hiç bir destek görmeden ve büyük oglum aşırı hareketli yaramaz huysuz bi cocuk kendime hakim ol...
devamı
2 yaş 2 aylık ismine seslenince bakıyor bütün nesneleri sorunca bikiyir söylüyor mesela masayı göster bul deyince buluyor gösteriyor kelime olarak anne düştü su isteyince su diyor anne baba dede dayı ...
devamı
Merhabalar ben 19 yaşındayım bir şeyi merak ettiğim için sormak istedim kuzenimin bebeği ilk gördüğümde 2 aylıktı sonra bir daha görüşemedik farklı illerde yaşadığımız ve ben şehir dışında okuduğum iç...
devamı
Ay Ay Bebek Gelişimi
Artık bebeğini kucağına aldın! Şimdi gelişimini takip etme zamanı!
Büyümesini, beslenmesini, hareketlerini,
zihinsel ve sosyal yeteneklerini aylık olarak birlikte inceleyeceğiz.
Ay Ay Bebek Gelişimi bölümünü keşfet,
bebeğinin ayını seç ve aklındaki soruların cevaplarını bul!
Çocuklarda “Hayır!” dönemi olan 2 yaş sendromuna hazır ol!
Çocuk sendromları arasında seni en zorlayacak olan döneme hoş geldin! Söz dinlememe, kendisine ne denirse tam tersini yapma, yemek yemede direnme, kafayı yerlere ya da duvarlara vurma ve uyumak istememe gibi pek çok asi davranış 2 yaş sendromu belirtileri arasında seni belki de en çok üzecek olanlar. “Tam da bebeklik dönemi bitmişken rahat edecektim, nereden çıktı şimdi bu öfke?” deme. Çocuğun özerklik döneminde.
İki yaş sendromu çocukların kendi kişiliklerini ortaya koyduğu zor bir süreç. Miniğinin bu dönemde en çok kullanacağı kelime “hayır” olacak, kendi seçtiği kıyafetleri giymekte diretecek. Çocuğunun hırçın ve herkese karşı bir otorite kurma isteği içerisinde olduğu bu evre seni ne kadar yorsa da bunun geçici bir süreç olduğunu unutma.
Üstelik bunları şımarıklığından yapmıyor, 2 yaş dönemi henüz sinir sisteminin gelişmesinde bir ara evre. Beyni çok hızlı çalışıyor, dur durak bilmeden sorular soruyor. Bu nedenle minik kuzunun, şefkatine her şeyden çok ihtiyacı var. Sana tek bir kötü haberimiz var, bebeklerde 2 yaş sendromu geçici olsa da sırada başka sendromlar da bekliyor.
İki yaş sendromu yeni bitti, sırada 3 yaş sendromu var!
3 yaş sendromu, çocuğunun kendini kanıtlama çabası içine girdiği “ben” dönemini kapsıyor. Artık, arkadaş çevresiyle olan ilişkileri genişlemeye başlıyor. Her ortamın içinde yer almak ve önemli olduğunu hissetmek istiyor. Yeterince sevilmezse, kendini özgüvensiz hissederse ve sosyalleşemezse üç yaş sendromu kapıda demektir. Bu nedenle sana büyük görev düşüyor.
3 yaş psikolojisindeki çocuk inatçı bir yapıya büründüğü için kendisine söylenenlerin tam tersini yapma eğilimi gösteriyor. Bu da kendisini sana ve çevresine ispatlama çabasından, ama sen bu duruma zaten 2 yaş döneminden alışkınsın. Çocuklarda 3 yaş sendromunun en büyük düşmanı sevgi. Aile bağlarınız, birlikte yaptıklarınız ve paylaştıklarınız çocuğunun bu sendromu en hafif etkilerle atlatmasında çok etkili.
Bunu da atlatırsan gerisi kolay, 4-5 yaş sendromunda seni neler bekliyor?
Zorlu 2 yılın ardından çocuk sendromlarının son düzlüğüne geldin, bu sürecin senin için daha kolay geçeceğini söyleyebiliriz. Öncelikle 4 yaş sendromu ya da 5 yaş sendromu diye iki ayrı dönemin olmadığını söyleyelim. Çünkü 4 yaş çocuğu ile 5 yaş çocuğunun psikolojisi arasında büyük farklılıklar yok.
Bu yaşlardaki çocuklar bağımsız, inatçı ve benmerkezci oluyorlar. Yaşıtlarını ve başkalarını sıklıkla taklit ediyorlar. Karşı cinsin varlığının farkında olarak bunun değerlendirmesini yapabiliyorlar. Yalnızca şöyle bir ayrım var, testosteron hormonlarındaki artış 4 yaş erkek çocuğu psikolojisini öfke ve saldırganlığa yatkınlık yönünden etkileyebiliyor.
Kurallar koy ama ağır cezalar verme!
Çocuklarda 4-5 yaş sendromunu krizsiz bir şekilde atlatabilmek için miniğine katı kurallar koymamalısın. Tabii ki birtakım kurallar, yasaklar olacak ama ona ağır cezalar vermemelisin. Öfke krizlerinde çocuğuna bağırmamalı, olumlu davranışlarını takdir etmelisin.
Unutma ki çocuğunla iletişimin çok önemli. Bu tarz sendrom dönemlerini atlatmanın yolu, sevgiden ve şefkatten geçiyor. Baktın ki baş edemiyorsun bir pedagogdan destek alabilirsin tabii ki. Ancak yeterli anlayışa ve sabra sahip olup çocuğundan ilgini eksik etmediğin sürece buna ihtiyacın kalmayacağına inanabilirsin.
Çocukla iletişim kurarken dikkat edilmesi gerekenleri öğren!
Çocukla iletişim kurma şeklin, onun karakterine de yön veriyor. Sağlıklı bir iletişimin başladığı ilk yer, aile. Miniğini büyütürken iyiliği için yaptığını zannettiğin şeyler aslında onun kişiliğine zarar veriyor olabilir. Kolaymış gibi görünse de çocukla sağlıklı ve etkili iletişim kurmak bir yetenek işi.
Çocuğun zaman zaman senden yapamayacağın şeyler isteyebilir ve istediği şey gerçekleşmediğinde ağlama krizlerine girebilir. Böyle durumlarda onu görmezden gelmemeli, bu isteğinin neden gerçekleşmediğini ona anlatmalısın.
Krizlerle başa çıkma konusunda uzmanlaştın diyelim, bunun bir de övgü boyutu var. Çocuğum özgüvenli olsun, arzusuyla ona övgülerde bulunmayı abartabilirsin. Çocuğunu sürekli övmen onun benlik algısına büyük bir zarar veriyor, dengeyi bulman çok önemli.
Miniğine sürekli emir kipli cümleler kurman da tam tersi davranışlarda bulunmasına yol açabilir. Onun da bir kişiliği ve ihtiyaçları olduğunu unutmamalısın. Gördüğün gibi istemeden de olsa çocukla iletişim kurulurken pek çok hata yapılabiliyor.
Çocuğuna bir de sorumluluk duygusunu aşılama durumu var. Bir konu hakkında karar verebilmek ya da seçimde bulunmak yalnızca çocuklar için değil; hepimiz için önemli. Çocuğuna seçme hakkı vermediğinde onun motivasyonunun düşmesine yol açabilirsin. Bu nedenle yasaklara dayalı bir yapı yerine çocuğuna, özerklik alanlarını bildiği bir profil çizebilmen önemli. Bunun sonucu olarak da yaptığı davranışların sonucunda takdir göreceğini ya da bedel ödeyeceğini bilebilir.
Çocukların bitmek tükenmek bilmeyen bir merak duygusu var. Bu da haliyle ardı arkası kesilmeyen sorular sormalarına yol açıyor. Genellikle 2-3 yaşlarında başlayan sorular sorma dönemi, söz konusu cinsellik olunca pek çok anne ve baba için zorlayıcı olabiliyor.
Çocuklarda cinsellik konusunu ürkütücü buluyorsan bu, aslında senin konuya yüklediğin anlamdan kaynaklı. Cinselliği de tıpkı diğer konular gibi doğal karşılamalı ve cevaplarını buna göre vermelisin. Çocuğunun cinsellikle ilgili sorduğu sorulara cevap verirken göz önünde bulundurman en önemli şey, yaşı. Bunun dışında, bilmediğin ya da cevaplamakta zorlandığın bir soru sorarsa da kendisine bu konuyla ilgili yeterli bilgiye sahip olmadığını belirtmende hiçbir sakınca yok. Sorusuna, konuyla ilgili araştırma yaptıktan sonra cevap vereceğini söyleyebilirsin.
Montessori eğitimi nedir? Neden çocuk gelişiminde bu kadar önemli?
Montessori eğitimi nedir, ne işe yarar öncelikle bunu açıklamakla başlayalım. Montessori, çocuğuna seçimler yapma imkanı sunan ve kendi eylemlerini belirleyebilme şansı tanıyan bir eğitim biçimi. Montessori’de çocuğunun bireysel yetenekleri, ilgi alanları, karakteristik özellikleri ve öğrenme hızını göz önünde bulundurularak ona uygun bir eğitim modeli oluşturuluyor.
Çocuğunun doğumuyla başlayan öğrenme süreci, 3 yaşa kadar hız kesmeden devam ediyor. Bu zaman dilimi içerisinde uyku, tuvalet ve dil eğitimi gibi pek çok önemli kilometre taşı var. Çocukların becerilerini göz önünde bulunduran Montessori etkinlikleri sayesinde miniğinin öğrenme sürecini kolaylaştırabilir ve öğrenmesini keyifli bir hale getirebilirsin. Oda dekorasyonunu buna uygun yapabilir, Montessori oyuncaklarıyla onu eğlendirirken gelişimine de katkıda bulunabilirsin.
Çocuğunun kendi kararlarını vermesine ve kendisine seçenekler yaratmasına fırsat veren Montessori eğitimi, sorumluluk duygusunun gelişmesini de sağlıyor. Montessori metoduyla büyüyen minikler daha bağımsız oluyorlar.
Çocukların travmaları, korkuları ve problemleri biz yetişkinler gibi ifade edebilmeleri mümkün değil. Oyun terapisi, çocukların kendilerini doğal yollarla dışa vurabilmesi için devreye giren bir yöntem. Oyun terapisinde kelimeler yerine, çocukların kendilerini oyunlar yoluyla ifade etmesi amaçlanıyor. Özellikle otizmli çocukların kendilerini ifade etmesinde ve duygusal gelişimlerinde çok etkili.
Oyun terapisi çocuk davranışlarını olumlu yönde etkileyen bir terapi. Minikler bu sayede korkularıyla mücadele etmeyi öğreniyor ve olumsuz duygularıyla başa çıkabiliyorlar. Aynı zamanda zihinsel ve sosyal becerileri de gelişiyor.