Dün saat 17:00 sularında oğlumun üstüne televizyon düştü. Nasıl oldu anlamadık. Bir bağırışla koştum odaya. Oğluşum televizyonun altında. Fırlattım televizyonu. Çocuk mosmordu, donmuş kalmıştı. Tokatladım. Ağlamaya başladı, çok ağladı. Hemen hastaneye götürdük. Giderken bile gözleri kapanıyordu. Baygınlık geçiriyordu. Hastanede röntgen çektiler. Bir şey yok dediler. Ama kafa röntgeni çekmemişler. Sultanbeyli Hastanesi'ne gittik. Giderken oğlum kanlı kustu. Orada da röntgen çektiler. Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gidin dediler. Terslik ya işte benzinimiz bitti. Yolda kaldık. Eşim benzin almaya gitti. Biz dağın başında kaldık desem yeridir. Oğlum uyumaya çalışıyor ben de uyutmamaya... Öldüm, öldüm. Eşim geldikten sonra yola devam ettik ama oğlum kusmaya devam etti. Kırmızı ışıklar da peşimizi bırakmadı. Artık kırmızı filan dinlemeyip geçtik ama önce hastaneyi bulamadık. Döndük, dolaştık. Neyse sonunda bulduk. Beyin cerrahiye gönderdiler. Oradan da genel cerrahi, ortopedi vb. Top gibi oradan oraya fırlatıyorlar bizi. Kan aldılar. Tomografiye girdik sonra da röntgene girdik. Doktorlar yine bir şey yok dediler ama çocuk kanlı kusuyordu. 2 saat bekleyin dediler. Saat 21:30'a kadar arabada bekledik. Sonra pastaneye girdik. Oğlum uyumuştu. Bir şey yedirmeyin dediler. Sonra hastaneye 23:30'da geri döndük. Tepkilerine baktılar ve iyi dediler. Sabaha kadar kusarsa yine getir dediler. Annemlere gittik ki bir şey olursa hastaneye hemen gidebilelim. Gece süt içince kustu. Sabah da gözlerini bir yere dikmiş donuk donuk bakıyordu. Tunahan diyorum cevap vermiyordu. Sonra birden sıçrayıp ağlamaya başladı. Şu anda da durgun. Pek konuşmuyor. Hep uykusu geliyor. Dua edin arkadaşlar. Sonradan bir şey çıkmaz inşallah.