Doğum Boyu: 39 cm-41 cm
Doğum Kilosu: 1330-1600
Doğum Tipi: Sezaryen
Hastane: Bahçelievler
Her anne şanslıdır ama ikiz anneleri daha şanslıdır.Benim hikayem 22 Haziran da başladı.Onun öncesi 3,5 yıl süren kontroller tedaviler aşılamalar ve son karar tüp bebek tedavisi.Başarısızlıkla sonuçlanan 3 aşılama sonrası doktorumu hastaneyi değiştirerek yeni bir başlangıç yaptım ve dedim ki bu sefer olacak öyle emindim kii doktorum kararlılığım ve inancım karşısında hayretini gizlememişti.
Tüp bebek tedavisi ilaçlar iğneler sürekli kontroller stres bir taraftan yumurtaların alınması vs zorlu bir süreç..Ve o gün 3 tane olgunlaşmış embriyo rahime yerleştirilecek.Herşey güzel başladı sorunsuz bir şekilde bebeklerim içimdeydi artık…Nasıl bir heyecan bendeki nasıl bir telaşla mutluluk aynı anda yaşayabildiğim.Ya tutunamazlarsa ya bebeklerim beni istemezse dualarım Allaha yalvarışlarım ya anneleri onlara bakamazsa…10 gün süren kaygı endişe hüzün hepsi bir arada yaşadığım.Ve nihayet ;
Bir Cumartesi sabahı o gün gidip kan testi yaptıracağım.Heyecandan bacaklarım tutmuyor vücudum titriyor hastaneye gidiyorum kanı veriyorum ve bana 3 saat sonraya sonuç için randevu veriyorlar.Nasıl beklerim 3 saati bu titreme geçer mi karnımın içinde uçuşan kelebekler,kalbimin deli gibi çarpması geçer mi? Eve geldim hiç unutmuyorum tesadüflerin böylesi de güzel olur hani…Özel bir kanalda muhteşem yolculuk diye bir belgesel var ve çoğul gebeliklerin ilk haftadan itibaren gelişimleri ve hafta hafta yaşamsal değerleri anlatılıyor.Böylece zamanı doldurdum.Hastane yolculuğum yine daha büyük heyecanla başladı.İzlediğim belgeselle de öyle bir motive oldum ki anne olmalıydım.Sonucu almak için labaratuara gittiğimde gözüm önlerinde duran deftere takıldı ismim ve değer yerinde 184 yazıyordu.Doğrumuydu Allahım 50 den üst değer olunca gebelik olduğunu okumuştum.sonucu teslim ettiklerinde evet değer 184 tü hemen doktorumu aradım ve yaşasın hamileydim….
Ertesi sabah kabusla uyandım bu kanamada neyin nesiydi? Hayallerim ümitlerim o anda yok oldu.Doktorumu aradım korkmamamı söyledi ilaç verdi ve bunları kullan dedi.1 hafta sonra kontrole gidecektim.Kabus gibi bir hafta daha yaşadım.İlaçlardan sonra kanama bitmiş adette olmamıştım demekki hamileliğim devam ediyordu.Yine endişe yine telaş yine kaygı hastane yolunu tuttuk.Ve muayne sırasında iki küçük kara delik…Hayatımda görüğüm en güzel boşluklardı benimdiler sadece karaltıydılar ama benimdiler.İkiz bebklerim karaltı olarak duruyorlardı.Maalesef yaşadığım kanamayla rahime yerleştirilen 3 bebeğimden birini kaybetmiştim.Hala düşünürüm hayata tutunamayan yavrum kızmıydı erkek mi? gözleri yüzü nasıl olurdu? Nasıl anne derdi? Nasıl kokardı meleğim?
Ve sonrası endişeyle geçen 7 ay...İkiz hamilelik,endişelerin tavan yaptığı ayrı ayrı dertlendiğin her kontrolde acaba ikiside sağlıklı mı? ikisi de gelişimleri normal mi? İkisi de büyüyor mu?sorular sorular…Sayısız testler sayısız tahliller bir sürü sıkıntılar ve 32.hafta;
Evde yalnızım.Kaybetme korkusundan o tarihe kadar hiç alışveriş yapamadım.işimden izne ayrıldım.Haftaiçi alışveriş dekarasyon düzenlemelerle geçmişti.artık zorlu süreç başlamıştı.Yürürken nefes alamamaya iyice ağırlaşmaya başlamıştım.Gece uykuları haram olmuştu.Olsun du bebeklerim sağlıklıydı ya uyumasam da olurdu nasılsa…Akşam 9 gibi oturduğum yerde kalkmamla suyum geldi.Panik telaş korku doktorumu aradım hemen hastaneye gelmemi söyledi.Olamazdı Allahım daha 32 haftalıktılar çok küçüktüler ağlaya ağlaya hastaneye gittik.Doğum başlamıştı.Hemen sezeryana alacaklarını söylediler.Testler tahliller ve sezeryan.2 Şubat 00:32 bir kızım 00:34 diğer kızım dünyaya gözlerini açtılar.ayılırken ilk hatırladığım karnımda korkunç bir acı ve kızlarım yaşıyor mu diye sorarken ki gözyaşlarımdır.Yaşıyorlar haberini aldım dünyalar benimdi.Odaya çıktık ve doktorumuz geldi. 1 kilo 300 gram bir kızım ve 1 kilo 600 gram diğer kızım.Küvözdeler.Prematüre kızlarım kendi başlarına nefes alamıyorlar.Önce 24 saat kritik dedi doktor bir atlatsınlar sonra 3 gün sonra 7 gün.O 24 saat yıllar sürdü bana.Ertesi sabah bebeklerimi görmeye yoğunbakıma götürdüler beni…Allahım güzel Allahım minicikler ağızlarında burunlarında hortumlar.Serum takmışlar minicik bedenleri küvözde teslim olmuşlar Yüce rabbime yatıyorlar.Camın içinde kucağıma alamadığım koklayamadığım yavrularıma yürek nasıl dayansın? Hastaneden kollarım bomboş çıktım.Küvöz maceramız 1 ay sürdü.Hergün süt gönderdim kızlarıma.Onları görmeye gittim.Küvözün kenarında binbir dualarl okudum üfledim Allahım Sizi bana kavuştursun diye.Bir kere sizi koklasam bir kere sıcaklığınızı hissetsem sanki daha kolay nefes alabilirdim gibi geliyordu.Her gece rüyamda kızlarımı görüyordum.Ve nihayet 1 ay sonra artık kızlarım hayata tek başlarına tutunabilecek duruma gelince kucağıma verdiler.Öptüm kokladım 1 ay kendimi sıkmanın sonucu sesli sesli bağıra bağıra ağladım.Artık benimdiler.Aşklarımdılar canlarımdılar.1 kilo 800 gram oldular minicik küçücük bedenler ve kocaman yüreklerimizle evimize güneş gibi doğdular. Çok şükür Allahıma şimdi 4 yaşındalar.Sağlıklılar ve çokta yaramazlar ama olsunlar…
Allahım kimseyi evlatlarıyla sınamasın.
yeltekin Annenin Doğum Hikayesi
Her anne şanslıdır ama ikiz anneleri daha şanslıdır.Benim hikayem 22 Haziran da başladı.Onun öncesi 3,5 yıl süren kontroller tedaviler aşılamalar ve son kara