Doğum Kilosu: 3430
Doğum Tipi: Normal
Hastane: acıbadem kadıköy hastanesi
Hikayemi anlatmak birilerine ilham olmak istiyorum.
O kadar inanmıştım kigüzel bir doğum yaşayacağıma, nitekim de öyle oldu.
Hamileliğim boyunca pek çok doktor değiştirdim,bazıları yanlış yönlendirme yaparak gereksiz testler istiyor, bazıları sezaryani destekliyordu. Doktorun çok önemli olduğunu biliyordum çünkü o sancıları çekerken ben sezaryen istesem de bana yapabilirsin emel doğurabilirsin diyecek bir doktor arıyordum.İşte tam 20. Haftamda aradığım doktoru buldum. Baha Celal DOĞAN. Normal doğumu destekleyen biricik doktorumu. Daha ilk muayenede anladım ki bu doktorla doğumhaneye girmeliyim.
Başta eşim olmak üzere ailedeki herkes normal doğum yapmamı çok istiyor ve destekliyordu. Yani moral ve desteğim tamdı.
Hamileliğimin 32. haftasında izne ayrılmıştım, fakat bebeğim bizi daha da bekletecekmiş meğer. öyle ki 40. haftamı tamamlarken doktorum arayıp doğurdun mu Emel yoksa? diye espiriler yapıyordu. 40. haftadan sonra bir hafta on gün beklemeye olmazsa suni sancı ile doğum yapmaya karar verdik doktorumla. Meğer bizimki 40+5 de doğacakmış.
3 haziran cuma sabahı annemle kahvaltı ederken bir sancı hissettim, adet sancısı gibiydi, yalancı sancıdır diyip önemsemedim. Bir süre daha geçince bir ıslaklık hissettim. Akıntıdır diye düşündüm ve yine önemsemedim. Bir süre sonra lavaboya gidince nişanımın geldiğini gördüm. O an çok sevindim ve hemen annemle eşime haber verdim. Artık yavruma kavuşmama az kalmıştı. Çok beklemiştik zira.
O gün öğleye kadar annemle evde temizlik yaptık ve sancılar adet sancısından biraz daha şiddetli düzensiz aralıklarla geldi gitti. Akşam ise her zaman olduğu gibi annem ben ve eşim yürüyüşe çıktık. Yürüyüşte sancılar hafiften şiddetlendi, gün boyu ara ara kanlı akıntı olmuştu. Doktorum bana ağrın dayanılmaz olunca beni ara demişti, bu yüzden hiç telaş etmedim. Geceleyin sancılar çok şiddetli değildi fakat heyecandan mı ne sancılar beni uyutmuyordu, ben de eşimi... Sadece 4 saat uyumuştuk, sancılar 10 dk da bir geliyordu. Sabaha karşı şiddeti artınca kanama da devam ettiğinden merakla doktoru aradım. Doktorum o gece hastanede imiş, dayanılmaz olunca direkt hastaneye gel dedi. Cumartesi günü zaten kontrolüm vardı, ve sancılar devam ediyordu. Kontrole gittiğimde doktorum muayene etti ve hiç açılma olmadığını ama karnımın sert olduğunu yani contractions'ın başlamış olduğunu söyledi. Biraz moralim bozuldu tabi, zira bir-iki cm açılmayı haketmiştim kendimce. E biz de doğuma daha var diye doktordan çıkıp avm ye gittik, gezdik gezdik...Dönüşte annemle eşim beni her akşam yaptığımız gibi yürümek için parka götürmeye çalıştı ama hem yorgun hissettiğim için hem de sancım olduğu için kabul etmedim.
Eve gidince biraz dinlenmeye çalıştım, ama ne mümkün mutluluktan uyuyamıyorum sancım var diye. Annem erkenden uyudu, ben ve eşim tv karşısında uzandık, saat 8 de sancılar 6-7 dk sıklığına indi, şiddeti de arttı. Saat onu gösterince gelen sancı gerçek doğum sancısıydı anladım. Mutluluktan sırıtarak sancı çekmeye başladım. Sancı sıklığı 5 dk da bir olmuştu. Pilates topuna oturarak bu sancıları karşıladım. 12'de ılık bir duş aldım sancılar duşta çok çok daha kolay karşılanıyordu. Tabi tüm bu süre boyunca sancılar geldikçe eşim bana doğru nefes almam için telkinde bulunuyor, belime bastırıyordu. Saat 1'de sancı sıklığı 3 dk da bire inmişti ve daha şiddetli olmaya başlamıştı. Hastaneye gitsek mi derken eşim beni bir süre daha evde sancı çekmeye ikna etti. Saat iki buçukta annemi uyandırdım. Annem ve eşim sıra ile belime bastırıyordu, ve iki ayağımın üzerinde yaylanmak da iyi geliyordu. Saat üçte evden çıktık, merdivenlerden inerken bir kere, arabaya binerken bir kere yolda üç kere sancı dalgası karşılayarak onüç dakika mesafedeki hastaneye ulaştık. hastaneye gittiğimizde acilde sancım var demmle çok daha şiddetli bir dalga gelldi hastanede beni nst ye bağladılar. Muayene ettiklerinde 2-3 cm açıklık vardı, bence azdı ama olsundu, en azından açılmam vardı. Açılmam 6 cm olunca epidural istedim. Ebem ise açılmamın çok hızlı ilerlediğini dayanırsam doğuma az kaldığını söyledi. Ben yorulmuştum çünkü uykusuzdum, ve biraz rahatlarım diye düşündüm, saat 5 te epidural aldım, fakat sanırım epidural uygulamasında bir orantısızlık oldu ve Sol tarafım ciddi manada uyuştu Sol bacağım kontrol etmem çok zordu, ve malesef sancılarım azalarak durdu. Bir süre uyumuşum. 7 ye doğru doktorum yanıma geldi ve tüm şefkati ve duygulu gözleri ile, yüzümü ellerinin arasında alıp beni selamladı. O an ben de duygulandım, neredeyse ağlayacaktım. Doktorum suni sancı uygulattı, biraz yürüdüm. Idrarımı yapmamı istedi ve ben yapamadım, yatağa dönünce suyumun gelmiş olduğunu ve bunu hissetmediğimi anladım, işte o an biraz pişman oldum keşke epidural almasa idim diye.
Suni sancıyı kademeli arttırdılar, Suni sancı daha dayanılır bir sancı idi, bilemiyorum belki de epidural in etkisi istenen kıvama geldiğindendir. Komik gelecek ama kendi sancımı özlediğimi farketmiştim.
Açıklık saat 9 buçukta 10 cm olmuştu. Eşim hep yanımda idi ve elimden tutuyordu.Doktorum 'hissediyorum 10'u 25 geçe doğuracaksın' dedi. Ikınmam gelince ıkınmam gerektiğini söyledi.ıkınma hissi hiç olmadı, doktorum bu durumda bebeği vakumla çekebileceğini söyledi, ben bunu duyunca tüm gücümle ıkınmaya başladım. Ikınmam gerektiği için ıkındım. Doktorum 'Emel başını görüyorum, saçlı bir bebek, hadi sen başını doğur gerisini ben doğurtacağım' dedi.Ve epizyo uyguladı hiçbir acı hissetmedim. Ikınmayı iyi beceremediğim için karnıma bir kemer ile bastırdılar. Sancı geldikçe ben ıkınıyordum, bir ebe de kemer ile bastırıyordu. 3. Seferinde bebeğin başının çıktığını hissettim, doktorum 'dur ıkınma' dedi ve bebeğin başını çevirip bebeği dışarı çıkardı, o an büyük bir rahatlama hissettim. Ve inanılmaz bir heyecan... Bebeğim doktorun ellerindeydi ayaklarını görüyordum,kordon kanını saklatacağımız için espiriler yaparak kordonunu kesti doktorum. Bebek ağlamaya başladı o an inanamadım eşimle bakıştık ikimiz de mutluluktan mest olmuştuk.Bebeği hemen muayene edip önce eşimin kucağına verdiler. Sonra benim gözümün önünden geçirirken önce minik sivri çenesini gördüm sonra göz göze geldik, o kadar dikkatli bakıyordu ki ben utanıp gözlerimi kaçırdım, sonra yanağını yanağıma koydular yumuşacıktı... Bebeği hemen orada göğüslerime koydular bebek ikisini de biraz emdi.Sonra bebek ve eşim yukarı çıktılar. Biz de plasentanın düşmesini bekledik, fakat düşmedi, 40 dk bekledikten sonra beni uyutup plasentayı aldılar. Sonra odama gittiğimde herkes ufaktan endişeliydi beni görünce rahatladılar. Bebeğimi hemen getirdiler ve ben emzirdim. Kucağımda dünyanın en güzel şeyi vardı, ve ben o an dünyanın en mutlu insanıydım, Tan'a bakarken çok çocuk istediğimi ve hepsini de normal doğurmak istediğimi anladım