Kardeş kıskançlığı yaşamasında davranışlarının payı var mı?
“İkisi de benim çocuğum, birini diğerinden nasıl ayırırım?” demeden önce düşün. Yavuzer kitabında, uzmanların yeni bebeğin doğumuyla birlikte annelerin büyük çocuğa daha az zaman ayırdıklarını, eskisi kadar sevecen davranmadıklarını, daha az oyun oynadıklarını gözlemlediklerini belirtiyor.
Bunların sonucunda da büyük çocuk bebeğe karşı kızgınlık, kırgınlık ve öfke duyuyor. Kendini terk edilmiş, güvensiz ve desteksiz hissetmeye başlıyor.
Mesela anne-babaların sonra doğan çocuklarının uyku saatinin daha geç olmasına göz yumdukları, öğün arası atıştırmalarına izin verdikleri, tuvalet eğitimi için daha fazla büyümelerini bekledikleri de bir gerçek.
İlk doğan çocukların duygusal açıdan kendilerini suçlu hissetmeye daha eğilimli, başkalarına daha bağımlı, daha az saldırgan ve daha uyumlu yapıda oldukları görüşü de genel tabloya bakıldığında oldukça geçerli.
Adem Güneş'in söylediklerini mutlaka okumalısın: Çocuğuna Karşı Davranışlarının Kökeninde Kendi Çocukluğun Var!
Kardeş kıskançlığının belirtileri neler?
- Büyük çocuğun zamanla kaybettiği ilgiyi geri kazanmak için bebekleşip gerileme davranışı gösteriyorsa (emekleme, kardeşi gibi biberonla süt içme vb),
- Kardeşinin doğumuyla birlikte senden uzaklaşıp içine kapandıysa,
- Yemek yememeye, zayıflamaya başladıysa,
- Büyük tuvaletini tutuyor ve altına kaçırıyorsa çocuklarda kıskançlık durumundan şüphelenebilirsin. Yani kardeşi olan çocuğun psikolojisi biraz değişiyor.
Kardeş kıskançlığına çözüm yolları
“Doğal bir duygu olan kıskançlık, sevilen kişinin bir başkasıyla paylaşılamamasından ve temelde güvensizlikten kaynaklanır.” diyor Haluk Yavuzer.
Burada önemli olan “Kardeşin doğdu ama senin dünyada bir şey değişmeyecek, sana olan sevgimiz azalmayacak.” gerçeğini çocuğuna yansıtman. Bu da sözle değil; eylemle mümkün. O zaman bu meseleyi örnek diyaloglarla biraz daha somutlaştıralım.
Kardeşine yönelik kıskançlığı reddedip ele almamak yerine onları kabul et.
Yanlış:
-Hep bebekle ilgileniyorsun.
-Hiç de bile, daha biraz önce sana kitap okumadım mı?
Doğru:
-Hep bebekle ilgileniyorsun.
-Bebeğe bu kadar zaman ayırmam pek hoşuna gitmiyor.
-Hayır gitmiyor.
Düşmanca duygularını simgesel veya yaratıcı yollara kanalize etmesine yardımcı ol.
Çocuğunun kardeşine oyuncağıyla vururken yakaladığını hayal edelim.
Yanlış:
-Ne yapıyorsun? Onun kolunu kırmak mı istiyorsun? Çok yaramazsın!
Doğru:
-Kardeşinin canını yakmak yok! Duygularını bana oyuncak bebeğinle gösterebilirsin.
Çok işine yarayacak: Akademisyenanne'den Çocuklara Sınır Koymak İçin 4 Şok Yöntemi
Çocuğunun dilediği fakat gerçekte var olmayan durumu ona düş dünyasında sun. Diyaloglarında çocuğunun ne diyebileceğini sözcüklerle ifade et.
Yanlış:
-Bebeği geri gönder!
-Bunu gerçekten istediğini sanmıyorum. Sen de biliyorsun ki aslında onu çok seviyorsun.
Doğru:
-Bebeği geri gönder!
-Onun burada olmasını istemiyorsun. Bazen keşke uzaklara gidebilse diye düşünüyorsun.
Uygun olmayan karşılaştırmalardan kaçın.
Yanlış:
-Bu yaptığın çok iğrenç. Bebek bile bir şey içerken bu kadar çok döküp saçmıyor. (Bu durumda çocuğun ondan nefret ettiğini, bebeği daha çok sevdiğini düşünür.)
Doğru:
-Gömleğinin önünden azıcık süt damlıyor.
Akademisyenanne anlatıyor: Annelerin Çocuklarıyla İletişim Kurarken Yaptığı 7 Hata
Çocuklara eşit şekilde davranmana gerek yok. Her birine ayrı ayrı, kendi ihtiyaçlarına ve kişilik özelliklerine uygun biçimde davranman gerek. Eşitlik duygusundan çok adalet duygusunu geliştirmelisin.
Yanlış:
-Ona benden daha fazla verdin!
-Hayır, ikinizde de ikişer dilim kek verdim.
Doğru:
-Ona benden daha fazla verdin!
-Sen hala aç mısın? Yarım dilim daha mı istersin yoksa tam bir dilim yiyecek kadar kendini aç mı hissediyorsun?
Sevginin de eşit olduğunu göstermeye çalışma. Her çocuğuna ayrı olarak, sadece kendisine özel bir sevgi duyduğunu göster.
Yanlış:
-Kimi en çok seviyorsun?
-Hepinizi eşit seviyorum.
Doğru:
-Kimi en çok seviyorsun?
-Her biriniz benim için özelsiniz. Sen benim biricik Ayşe’msin. Dünyada benzerin olan başka kişi yok. Senin gibi düşünen, hisseden, gülen başka kişi yok. Kızım olduğun için çok mutluyum.
Dikkatini sorun çıkarana yöneltmek yerine zarar gören çocukla ilgilen.
Diyelim ki çocuğun kardeşini ısırdı. Isırılan çocuğunun yarasına bak, onunla ilgilenirken insanların ısırılmayacağını, kardeşinin ne istediğini sözcüklerle ifade etmesi gerektiğini söyle. Sonra da buz koymaya çocuğunu götür ki diğer ufaklık yaramazlık yapınca kendisiyle ilgileneceğini düşünmesin.
Hiçbir şekilde çocuğunu mağdur, ezilen olarak nitelendirme.
Yanlış:
-Anne, yeni oyuncağımı onunla paylaşmak zorunda olduğumu söyledi.
-Zavallı bebeğim, ağabeyin sana kötü mü davrandı?
Doğru:
-Anne, yeni oyuncağımı onunla paylaşmak zorunda olduğumu söyledi.
-Ağabeyine şöyle diyebilirsin: “Babam bunu bana aldı. O benim ve paylaşmak isteyip istemediğime ben karar veririm.”
Şöyle de bir not düşelim: Paylaşılmayan oyuncağı kısa bir süre dinlendirmek, iki çocuğunun da ulaşamayacağı bir yere kaldırmak da bir çözüm.
Çocuklar aralarındaki sorunu kendi kendilerine çözemediklerinde ne yapmalısın?
1- İkisini de topla, amacını ve temel kuralları açıkla. 2- Her ikisinin duygularını, görüşlerini, kaygılandığı noktaları yaz ve sesli oku. 3- Karşı görüşü çürütüp kendi görüşlerini savunmaları için onlara zaman tanı. 4- İkisini de çözüm yolu bulmaya çağır. Herhangi bir değerlendirme yapmadan tüm fikirleri yaz. 5- Hepinizin uyabileceği çözüm yolunda karar kılın ve kararları hepiniz uygulayın.
Kardeş kıskançlığına neden olan tipik ebeveyn davranışları
- Dengeyi kaçırarak büyük çocuğa aşırı ilgi ve ayrıcalık göstermek.
- Ağlayan çocuğun ağlamasının ardından isteklerine cevap vermek (Böyle yaparsan çocuğun ağlayarak her istediğini elde edebileceğini düşünür. Farkında olmadan onu ödüllendirmiş oluyorsun).
Özgür Bolat uyarıyor: Çocukları Ödülle Cezalandırmayın!
- Kıskanan çocukla sinemaya, parka gitmek gibi etkinliklerde bulunmamak.
- Kardeşin doğumuyla beraber büyük çocuğu yuvaya vermek ya da anneanne/babaanneye göndermek.