Rutin kontroller
Üçüncü trimester döneminin başında, doktorun bebeğinin rahminde başı önde durup durmadığı konusunda sana bilgi verecektir. Eğer, ayakları önde duruyorsa, pozisyon değiştirmesi için daha zamanı olduğundan hemen endişelenmeye başlamamalısın.
Bir diğer nokta ise, hamileliğinin sonuna doğru bebeğinin hareketlerini daha çok tanımaya ve bu hareketlerdeki değişiklikleri çok daha kolay fark etmeye başlayacak olmanla ilgili! Gebeliğinin ilerleyen dönemlerinde bebeğinin hareketlerinde azalma olabilir. Sen de bunu fark edip, endişelenebilirsin.
Ancak, bebeğin yeterince büyümüş olduğu için hareket edecek yer bulmakta zorlanıyor olabilir. Bu sebeple, bebeğinin azalan hareketleri sağlığıyla ilgili bir sorun olduğunu göstermez.
Ancak, bebeğinin hareketleri konusunda kaygılıysan, doktoruna başvurmalısın. Bebeğin plasenta ya da göbek kordonu sorunları yaşıyor olması riskine karşı hızlı hareket etmen önemli, unutma.
Miniğinin karnındaki gelişimini detaylıca görebileceğin bir tablo hazırladık: Hamilelikte Bebek Gelişimi Tablosu
Erken doğum ihtimalini aklında tut!
Bu dönemde erken doğum ihtimaline karşı dikkatli olmalısın. Hamileliğinin bu zamanlarında dünyaya gelecek bebeğinin kilosu çok düşük olduğu için sağlığı tehlikeye girebilir Bu çok düşük bir ihtimaldir, ancak erkenden belirtileri fark etmek, istenmeyen bir sonucun önüne geçebilmen için çok önemlidir.
Peki, erken doğum belirtileri nelerdir?
-
Adet kramplarına benzeyen rahim kasılmaları.
-
Bel ağrısının sürekli ya da sancı şeklinde bir hal alması.
-
Hafif kanama.
-
Vajinal akıntıda değişiklik görülmesi. Vajinadan sızan sulu sıvı ya da kan bulaşmış akıntı halinde olması. Detaylıca anlattık: Hamilelikte Akıntı Hakkında Merak Ettiğin Her Şey!
-
Pelvis tabanı, uyluk ve kasık bölgelerinde ağrı.
Yeniden belirtelim, hızlı ve erken teşhis ile hem senin hem de bebeğinin sağlık durumu gayet iyi olabilir, o yüzden bedenindeki değişimleri sürekli gözlemlemeni öneririz.
Gebelik şekeri testi
Gebeliğe bağlı diyabet hastalığı, gebelik hormonları etkisiyle değişen metabolizma hareketleri ve annenin hastalığa yatkınlığı ile oluşabilir.
Ayrıca, hamilelikte şeker sorununa sebep olanın hormonlar etkisiyle annenin vücudunun daha az insulin üretmesi olduğu düşünülmektedir. Bir diğer sebep ise, annenin vücudundaki insülini yeterince kullanamamasıdır. Her iki durumda da, kan şekeri seviyesi normalden yüksektir.
Bazı kadınların böyle bir sorun yaşama ihtimali daha yüksektir. Eğer sen de aşağıdaki özelliklerden birini ya da bir kaçını taşıyorsan, risk altında olan gruptasın diyebiliriz.
-
30 yaşından büyük.
-
Ailesinde diyabet hastalığı olan.
-
Kilolu.
-
Önceki gebeliğinde kilolu çocuk doğurmuş olan.
Belli bir belirtisinden bahsedemediğimiz gebeliğe bağlı diyabet hastalığını glikoz yükleme tahlili ile ortaya çıkartabilirsin.
Detay burada: Hamilelikte Şeker Yükleme Testi
Streptokok testi (GBS):
GBS insan vücuduna zarar vermeyen bir bakteridir. Kalın bağırsağa, rektuma ve vajinaya yerleşebilir. Ancak, senin için zararlı olmayan bu bakteri, doğum sırasında bebeğine geçerek ona zarar verebilir. Çünkü yeni doğmuş bebeğinin bağışıklık sistemi, bu bakteriyle komplikasyon riski taşımadan mücadele edecek kadar güçlü değildir.
Eğer bu bakteri bebeğine bulaşırsa, doğduktan sonraki birkaç saat içinde hastalanabilir. Bu durumda, bebeğinin beyninin içinde ve etrafındaki sıvıda iltihap oluşabilir. Ateş ve nefes darlığı gibi sorunlar görülebilir. Kan zehirlenmesi gibi ölümcül bir hastalık olan septisemi ortaya çıkabilir. Doğumdan sonraki birkaç ay içinde etkileri görüldüğü durumda ise, bu bebeğinde menenjit olarak ortaya çıkabilir.
Bu sebeple, üçüncü trimester döneminin sonuna doğru, eğer şimdiye kadar yapılmadıysa, doktorun Grup B Streptokok( GBS) testi yaptırmanı isteyebilir. Streptokok testi pozitif çıkarsa, doğum sancıları başladığı sırada, sana antibiyotikler verilerek, bu bakterinin bebeğine geçmesi engellenir.
Bebeğin beklenen tarihte doğmadı mı?
Tahmini doğum tarihin geldi, çattı. Artık hamilelikten sıkılmış olmanın yanı sıra bir de bebeğine kavuşmak istiyorsun. Yetmezmiş gibi, bir de bebeğinin sağlığına dair endişe duyuyorsun. Tedirginliğini azaltmak için, öncelikle şunu belirtelim: Bebeklerin yaklaşık %10’u 2 hafta kadar geç doğabilir. Hemen endişelenme!
Doktorun bebeğinin rahminde hareket edip etmediğini ve amniyotik sıvı miktarının sağlıklı olup olmadığını kontrol edip, sana gereken bilgiyi verecektir.
Bunun için ilk olarak, vajinal muayene yapabilir. Bu muayene sırasında, rahim ağzının genişleyip genişlemediğini kontrol edecektir.
Ayrıca, doktorun senden bebeğinin tekme sayılarını kaydetmeni isteyebilir.
Amniyon sıvısı eksikliğinin nelere yol açabileceğini biliyor musun: Hamilelikte Suyun Azalması Neden Olur? Nasıl Engellenir?
İkinci aşama ise bebeğinin büyüklüğünü ve amniyotik sıvı miktarını belirlemek için ultrason muayenesi yapılmasıdır. Doktorun eğer bir sorun görmüyorsa, doğum sürecinin kendi kendine başlamasını beklemeye devam edeceğinizi söyleyecektir. Sabır! Bu dönemde sabırlı olmak zor olabilir, ama az kaldı!
Hazırlıklı ol, her an kapında olabilir: Tüm Gerçekleri ve Yalancılarıyla Doğum Sancıları
Eğer 42 haftadan daha uzun bir süre geçmiş ve doğum hala başlamamışsa, o zaman hamilelikte yapılan testlere yenilerini eklemenin zamanı gelmiş olabilir. Testlerin sonucunda gerekirse doğum süreci başlatılır.
Çünkü bebeğinin rahminin içinde büyümesi solunum ve beslenme faaliyetlerinin plasenta tarafından gerçekleştirilmesine bağlıdır. Doğum tarihi geciktikçe, plasenta bu faaliyetleri sürdürmekte yetersiz kalır. Bunun sonucunda bebeğin postmature olarak doğabilir. Postmature bebek, kuru, çatlak ve soyulan bir cilde, uzun tırnaklara ve sık saça sahip olur.
Miniğinin gelişine hazırlan: Bebek Firarda: Doğum Belirtileri Nelerdir?
Bebeğin doğum tarihi geçtiğinde hangi testler yapılır?
Nonstress testi (NST):
Sırtüstü yatan bir pozisyondayken, bir teknisyen karnına fetal monitör bağlar. Bebeğinin hareket ettiğini her hissedişinde, bir düğmeye basarsın. Bu sırada monitör kağıdında bir işaret çizgisi çıkar. Ayrıca, hamilelikte NST sırasında monitör bebeğinin kalp hızını da kaydeder. Doktorun buradan elde edilen bilgileri değerlendirir.
Kontraksiyon testi (CST):
Bebeğinin durumunun nasıl olduğunu ve doğum sürecine ne derece hazır olduğunu belirlemek için, hamilelikte kontraksiyon testi uygulanır. NST testinde olduğu gibi, karnına bir monitör bağlanır. Ancak buradan sonra uygulama değişir. Rahminin kasılması için az miktarda oksitoksin hormonu verilir ve bebeğinin bu kasılmalara tepkisi ölçülür. Bebeğin sancılara istenilen tepkileri vermezse, bu fetal sıkıntının bir işaret olabilir.
Biyofiziksel profil:
NST ve CST’ye göre daha kapsamlı bir test olan biyofiziksel profil, fetal hareket takibini belirlemeye yardım eder. Bu uygulama için özel bir puanlama sistemi kullanılır. 5 testten oluşur;
-
Fetal nefes hareketleri: Bebeğin göğsünün genişlemesi kaydedilir.
-
Fetal vücut hareketleri: Bebeğinin vücudunun hareketleri kaydedilir.
-
Fetal güç: Kolların ve bacakların hareketleri kaydedilir.
-
Amniyotik sıvı miktarı: Bebeğinin çevresindeki amniyotik sıvının yeterli miktarda olup olmadığı değerlendirilir.
-
Reaktif fetal kalp hızı testi (NST)
İlk 4’ü ultrasonla, sonuncusu ise, dış fetal monitörler ile yapılır. Her alana 1 puan verilir. Puan ne kadar yüksekse, bebeğin sağlık durumu o kadar iyidir.
Eksik var mı: Hamileliğin Son Ayları: 3. Trimesterde İhtiyacın Olan 7 Şey