Yatacağız kalkacağız 5 gece dedim, yattık kalktık 135 gün oldu
19 Mayıs tatili için 5 günlüğüne eşiyle birlikte Amerika’ya gitmek üzere hazırlıklara başlayan İnci Candemir, doktorundan seyahatin sakıncalı olmadığına dair rapor istemiş. “Can 23 haftalıktı. Paşamızın keyfi gayet yerindeydi. Doktorumuz ‘Çin’e kadar bile gidebilirsiniz.’ dedi. Raporda ‘23 haftalık hamiledir, uçuşuna hiçbir engel yoktur.’ yazılıydı.” diyor İnci Candemir.
“24 saat sonra gaz sancım oldu. Doktorum kahve iç, muz ye dedi. Pilates hareketleri, sıcak duşlar... Kaderin bir cilvesi Murat’ın arkadaşı doktor ‘Muhtemelen gaz sancısıdır ama siz yine de bir uğrayın.’ dedi. Öyle demese hastaneye gitmezdim, evdeki yatakta facia olacaktı. Hastaneye giderken gaz ağrısı için ilaç vereceklerini, sonra eve döneceğimi düşündüm. ‘Doğum başlamış, bebeğin başı görünüyor, yatırıyoruz sizi.’ dediler. 5 tişört 5 çamaşır.”
23 haftalık Can, normal doğumla dünyaya gelmiş. Hastaneden imza istemişler, "Müdahale edelim mi?" diye sormuşlar. “670 gr doğdu. Babasının eli kadar, bir karıştı. %40 yaşama şansı verdiler. Ağır sekeller bekleniyordu.” diye anlatıyor İnci Candemir.
İlk kitabın doğuşu, değişimin başlangıcı
Yoğun bakımda geçirdiği günleri, “Süreç hiç düz geçmiyor, bir gün beyin kanaması geçiriyor, bir gün enfeksiyon, bir gün sarılık. Yani korku tüneli.” şeklinde anlatıyor İnci Candemir.
ABD’deki hastanede aile merkezli bakım uygulaması yapılmış. Buna prematüre ebeveyn danışmanının tıbbı uygulamalar haricinde anneyi uyumlandırma çalışması diyebiliriz. Annelerin yoğun bakımda kalmasının süreç hakkında bilgi sahibi olmalarını ve bebeğin annesini hissetmesini sağladığını söyleyen İnci Candemir, bebeğin hastanede kalış süresini bile etkilediğini belirtiyor.
İlk kitabı 670 Gram ile Hayata Tutunmak’ın yaratım sürecini şöyle anlatıyor: “Bebeğim yoğun bakımdayken çıkayım dolaşayım, alışveriş merkezinde gezeyim gibi durumlar aklıma bile gelmiyordu. Dolayısıyla hastanenin izin verdiği ölçüde orada kalmaya çalışıyordum. Doktorlar ‘Eve git, dinlen gel.’ diyordu. Bu kitabın ortaya çıkması da bu şekilde oldu. Günlük tutuyordum; sağında yatıyordum, solunda yatıyordum, bunu hissettim, şunu hissettim diye. Koca bir kitap oldu dolayısıyla."
135 güne minimum sağlık sorunlarını sığdırdık. Gözde problem, kalpte problem, beyinde problem… Gün sonunda baktığımda ‘Her şeyin arkasında sevgi vardır.’ diyorum. Bir şekilde atlatıyorsunuz. Çok zordu, işimden ayrıldım. Eşim buradaki işine geri döndü. Ömrümde ilk defa gittiğim bir ülkede çakılı kaldım.”
Tüm bu sağlık sorunlarını tıbbi sabıkalar olarak tanımlıyor İnci Candemir. Konuşma, yürüme, tüm gelişim basamaklarında ciddi risklerin olduğunu söylüyor. Oğlu Can 4 yaşına gelip her şey yoluna girince kitabını yazmaya karar vermiş.
Kitap 2013 yılında çıkmış. Bir prematüre annesinin dilinden yazılmış ve başarıyla hayata tutunma hikayesi olan ilk ve tek kitap olma özelliğine sahip.
Neler neler: Prematüre Bebeklerde Görülen Sağlık Sorunları
Prematüre bebek anneliğinden prematüre ebeveyn danışmanlığına geçiş
“Kitabı yazdıktan sonra dedim ki ben çok şey biliyorum, çok şey öğrendim. 135 gün ve 14 saat. Parent educator’larla (ebeveyn danışmanları) ile temasım devam ediyordu. Minnesota Üniversitesi’nde 6 aylık sertifika programına katılarak Türkiye’de ilk ve tek prematüre bebek ebeveyn danışmanı olarak sertifika aldım.”
10 haftalık bir modül olan eğitim programını Türkçeleştirmekle iş bitmemiş. ABD’de ve Türkiye’de hem hastanelerde hem de ailelerin yaşam biçimlerinde koşullar çok farklı olduğu için aldığı eğitimi buraya uyarlamış İnci Candemir.
Türkiye’deki yenidoğan bakım üniteleri ne durumda?
Marmara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gönüllü olarak çalışmaya başlayan İnci Candemir, 4 yılda 400’e yakın aileye eğitim verdiğini söylüyor. Yenidoğan ünitesi kapsamında İstanbul’da 2000 yatak olduğunu, eskiden kuvez eksikliğinin çok olduğunu, şimdi ise eğitimli ve kaliteli hemşire sıkıntısının yaşandığını belirtiyor.
Doktorların ve hemşirelerin işi çok zor
“Bu bebekler 20 yıl önce aslında yaşatılmıyordu. Teknoloji bu bebekleri yaşatıyor ama ne pahasına.” diyor İnci Hanım.
Prematüre ebeveyn danışmanlığı eğitiminin önemini şu noktaları vurgulayarak belirtiyor:
“Doktorlar sorumluluğu atmak için şunlar şunlar olabilir diyor. Karşısındaki anne, zaten hormonlar bir deli, erken doğum yaptığımız için. Dolayısıyla anneye dokunulması çok önemli. Aile yoğun bakımı çok büyük travma olarak görüyor. Hiçbir şey yapamıyor, kendini dış kapının mandalı gibi hissediyor. Doktorların üzerinde de inanılmaz sosyo-duygusal yük var. Bir tıbbi işleri var, bir de aileleri teskin etmekle uğraşıyorlar.”
ABD’de yapılan bir araştırmada prematüre bebek aileleri için psikoloğun görevlendirildiğini fakat ailelerin bunu yaşayan, duygudaş, kendilerine yol gösterecek birisine ihtiyaç duyduklarını belirtiyor.
İnci Candemir, doktorların üzerinde çok baskı olduğunu, yoğun bakımda yaşanan tersliklerden dolayı ailelerin doktorları sorumlu tuttuğunu, tam da bu noktada doktorla aile arasında tampon bölge olarak prematüre ebeveyn danışmanının önemli bir yerde olduğunu vurguluyor.
Dua etmekten başka yapabileceğiniz şeyler var
“Benim eğitimim şu: Kendi deneyimimi asla ve asla uygulamaya koymamak. Duygudaşız ama herkesin deneyimi farklı. Can başarıyla bu süreci tamamladı. Benim eğitimim rehber. Dua etmekten başka yapabileceğiniz şeyler var: Annenin sabit dokunuşu, ten teması, bebeğinin yanına koku mendili bırakması, annenin sesi gibi. Annenin bunu bilmesi bile anneyi rahatlatıyor. Aile merkezli bakım uygulaması nedir, faydaları nelerdir, bunları anlatıyorum.”
Tık tık: Adım Adım Prematüre Bebeklerde Beslenme ve Emzirme Hakkında Bilmen Gereken Her Şey
Anne iyi olursa bebek de iyi olur
Prematüre bebek ailelerine verdiği eğitimin özü aslında şu: Sen tıbbi şeylere odaklanma. Anneliğe, babalığa, sevgiye odaklan.
Çok lazım olacak: Evde Prematüre Bebek Bakımı Hakkında Bilmen Gereken Her Şey
Sağlık Bakanlığı ile başlatılan pilot çalışma
Türk Neonatoloji Derneği Yönetim Kurulunun Dernek Başkanı Esin Koç, yıllardır ihtiyaç duyulan bu eğitimi İnci Candemir’le hayata geçirmek için konuyu Sağlık Bakanlığına taşımış.
Önce hemşireleri eğitmeye karar vermişler. Deneyimli, olgun yaştaki Ankara’daki 20 hemşireye eğitim vererek projeyi başlatmışlar.
Bununla beraber PBED kapsamında İnci Candemir’in ailelere birebir verdiği eğitimler de var. Hem hastanede hem de taburcu olup eve gittikten sonra annelere destek oluyor. İnci Candemir’in annelere verdiği öneri, iç seslerini dinlemeleri. “Bebeğin ihtiyacını en iyi anne bilir.” diyor.
Yeni projelerin filizlenmesi
İnci Candemir, yanı zamanda Türk Neonatoloji Derneğinin üyesi. Prematüre bebek ailelerinin üye olduğu başka dernekler de var: El Bebek Gül Bebek Derneği ve Erken Doğanlar Derneği.
Yenidoğan bakım hemşirelerinin yer aldığı Neonatoloji Hemşireliği Derneği ile de eğitim projesi yapma sürecindeler.
Philips Avent de İnci Candemir’in çalışmalarına destek olmuş. İlk kitabına sponsor olmuşlar, baskısı biten kitap tekrar basılacak. İki ayda bir ücretsiz aile destek programları gerçekleştiriyorlar. “İstanbul’daki tüm hastanelere davetiye gidiyor. 3 saatliğine bir otelde ağırlıyoruz, ailelere eğitim veriyoruz.” diyor İnci Candemir mutlulukla.
Ayrıca pilot hastanelerde emzirme odalarının yenilenmesinde, hemşirelerin motivasyonunu yükseltecek kıyafetlerin tasarlanmasında, yenidoğan bakım ünitelerindeki ihtiyaçların karşılanmasında da Philips Avent’in büyük desteği olmuş.
Yurt dışında öğrenip Türkiye'ye uyarladığı bu modülü, üniversitelerde eğitim programı olarak devreye sokmak istediğini belirten İnci Candemir, çevresinde katılımcı olmak isteyen gönüllülerin de bulunduğunu belirtiyor.
Bebekler neden prematüre doğar?
Muhtemelen her prematüre bebek annesi “Nerede hata yaptım, ne yapsaydım olmazdı?” diye kendine sormuştur.
“Eskiden 100 bebekten 10’u erken doğuyordu. Şimdi 13’lere çıktı bu oran. Eskiden erken doğduklarında bebekler yaşatılmıyordu. Dolayısıyla prematüre kavramı yoktu. Yüksek tansiyon, sigara kullanmak, obezite vs. de etkili.
Bana sorarsanız nasıl hastalıklar çoğaldı, kadının bebeğini vücudunda taşıyamama durumu da artıyor. Bunda şehir hayatının getirdiği kadınlık hormonunun giderek bastırılması, erkeksileşmek, erkek gibi yaşamak da etkili. Hormonlar da buna uyum sağlıyor.” diyor İnci Candemir.
“Olacağı vardı ve oldu. Muhtemelen bir sürü insana elim dokunacaktı, kalplere dokunacaktım.” diyerek yaşadığı zorlukları güzel işler yapmak için fırsat olarak değerlendiriyor ve sorun değil; çözüm odaklı bakış açısıyla aslında hepimize örnek oluyor.