Menopoz nedir?
Menopoz; kadınların yumurtalık işlevlerinin sona ermesi, doğurganlığın bitmesi ve adet kanamasının durması ile ortaya çıkan bir durumdur. Bu süreçte östrojen hormonunun faaliyetleri de değişmeye başlar ve belli bir süre sonra tamamen durur. Tüm bunlara bağlı olarak kadın vücudunda çeşitli değişimler başlar. Bu değişimlerin bir kısmı, kadınlara ciddi huzursuzluklar yaşatır.
Bu sorunları aşabilmek için bilinçli olmak, süreci doğru şekilde yönetmek önemlidir.
Menopoz yaşı kaçtır?
Kadınlar bu konu ile ilgili en çok, “ Menopoza kaç yaşında girilir?” sorusunun cevabını merak ederler. Bu soru için net bir tarih söylemek çok doğru olmaz. Ama 45-55 yaş aralığında gerçekleşmesi beklendiğini söyleyebiliriz. Bu aralıktan daha erken gerçekleşen menopoz süreçleri de var. Ancak bu “erken menopoz” konusu etrafında değerlendirilmelidir.
Menopoz belirtileri nelerdir?
En sık yaşanan diğer menopoz belirtileri arasında;
- Adet düzensizliği ve kesilmesi,
- Ateş basması, belli aralıklarla vücut sıcaklığının yükselmesi,
- Yüzde yanma hissi,
- Kalp çarpıntısı,
- Terleme,
- Uyku bozuklukları,
- Vajinal kuruluk,
- Kilo artışı, özellikle göbek çevresinde yağlanma,
- Deri ve saçta değişiklikler, özellikle saç dökülmesi,
- Kemik erimesi,
- Bacak ağrısı,
- Gözlerde kuruluk,
- Cinsel isteksizlik,
- Baş ağrısı,
- Sık idrar yapma, bazen idrar kaçırma,
- Psikolojik problemler, depresyon,
- Sinirlilik hali gibi durumlar var.
Menopoza girerken adet kanamaları nasıl olur?
Öncelikle şunu söylemeliyiz. Bir kadının menopoza girdiğini kabul etmek için, 12 ay kesintili ve düzensiz bir adet süreci yaşaması gerekir. Bu sürecin en son regl kanaması üzerinden yaklaşık 6 ay geçmesi ile menopoz başlar. Yani menopoz belirtileri arasındaki en kuvvetli durum, adet düzensizliği ve son olarak adetin kesilmesidir.
Menopozdan sonra adet görme mümkün olan bir durum değildir. Eğer ara ara menopozda kanama yaşanırsa bunun muhakkak bir uzman tarafından değerlendirilmesi gerekir. Çünkü bu tür kanamalar;
- Rahim ağzı kanseri,
- Polip,
- Rahim kanalı tümörleri,
- Doku sorunları,
- Yumurtalık kanseri gibi sorunların belirtisi olabilir.
Bu arada “Menopoz belirtileri ne zaman başlar?” sorusu da merak edilir. Bu belirtiler adet kesilmesiyle birden başlamaz, zaman yayılabilir. Yani menopoz belirtilerini adet düzensizliğin başlamadan yaklaşık 1 yıl önce hissetmeye başlayabilirsin.
Menopoz ne kadar sürer?
Menopozun başlangıcı, devamı ve belirtilerin şiddeti kadından kadına değişim gösterir. Bazı kadınlar bu süreci çok uzun ve şiddetli yaşarken, bazıları ise kolayca atlatabilir. Bu yüzden konuyla ilgili net bir süreç söylemek doğru olmaz. Ancak bu süreci çok yara almadan atlatmak için yapabileceğin şeyler var.
Menopozun tedavisi var mıdır? Menopoza giren kadın ne yapmalı?
Menopozu ortadan kaldıran, bitmesini sağlayan bir tedavi ne yazık ki yok. Ancak belirtileri azaltan ve hayat kalitesinin düşmemesini sağlayan bazı uygulamalar var.
Öncelikle şunu söylemeliyiz, menopoza giren kadınların muhakkak doktor kontrolünden geçmesi ve düzenli olarak;
- Jinekolojik muayene,
- Smear testi,
- Mamografi ve
- Kemik ölçümü yaptırması gerekir. Çünkü menopozla birlikte çeşitli hastalıkların görülme riski artar.
Bunun ardından belirtileri şiddetli yaşayan hastalar için farklı tedavi yöntemleri uygulanabilir. Belirtileri şiddetli yaşayan, özellikle menopozda ateş basması ve terleme tedavisi arayan kadınlar için hormon uygulamaları yapılabilir. Rahim kanseri riski olan kadınlar için de tercih edilebilir.
Tedavide östrojen ve progesteron hormonlarının bir kombinasyonu kullanılır. Ancak menopozda hormon tedavisi, belirtileri belli bir düzeyde ya da hafif yaşayan kadınlar için pek tercih edilmez.
Piyasada bazı menopoz ilaçları da bulunuyor. Ancak bunların ne kadar işe yaradığı ve gerekli olup olmadığı tartışma konusu. Sen bu konuyla ilgili en doğru bilgiyi doktorundan alarak bu ilaçları kullanıp kullanamayacağını öğrenebilirsin.
Bunlar dışında hayat tarzında yapılacak bazı değişimlerle, menopozun etkileri ciddi oranda azaltılabilir.
Menopozda beslenme nasıl olmalı?
“Menopoza ne iyi gelir?” diye sorarsan, öncelikle doğru beslenme diyebiliriz. Menopoz döneminde beslenme, pek çok belirtinin azalması ve devamında ciddi sorunların yaşanmaması için önemli. Menopoz sonrası yaşanma riski artan kolesterol, kemik erimesi, kalp-damar hastalıklarının ortadan kalkması için doğru beslenmeye dikkat edilmeli.
- Kırmızı et tüketimini azaltmak, tüketildiğinde de yağsız etleri ızgarada pişirmeyi tercih etmek, kolesterolü önlemek açısından yararlı olur.
- Kalsiyum, menopoz döneminde beslenme içerisinde önemli bir yer taşıyor. Çünkü kemik erimesi riskini bertaraf etmek için vücudun buna ihtiyacı var. Yoğurt, süt, kefir gibi kalsiyum depolarının sık sık tüketilmesi gerekir.
- Bu dönemde vücut kilo almaya çok yatkın olacağı için bazı besinleri doğru tüketmek de önemli. Bunların başında karbonhidratlar geliyor. Hiç tüketme diyemeyiz ama kaliteli karbonhidratları tercih etmende fayda var. Kuru baklagiller, çavdar, tam buğday ve bulgur gibi besinler menopoz diyeti için uygun olabilir.
- Fındık, badem, kuru incir gibi atıştırmalıklar hem açlık duygusunu batırmak hem de kalsiyum depolamak için iyi birer alternatif olabilir.
- Yeşil yapraklı bitkiler de kemik sağlığı ve C vitamini açısından faydalıdır. Yine içlerinde barındırdıkları lifler sayesinde bağırsakların doğru çalışmasına yardımcı olurlar.
- Bu dönemde fazla sodyum tüketmek, kalp-damar hastalıklarını ve kemik erimesi riskini arttırır. Bu yüzden tuz tüketimini azaltmak gerekir.
- Kafein içeren çay, kahve ve çikolata gibi besinler hem huzursuzluk hem de kemik erimesine neden olur. Ayrıca sigara da bu dönemde zaten riski olan kanser sorunlarını tetikleyebilir. Bu alışkanlıkların da azaltılması ve hatta bırakılması gerekir.
Menopozda bitkisel tedavi olup olmadığı da kadınların en çok merak ettiği konulardan. Tedavi ettiğini söyleyemeyiz ama bazı bitkilerin semptom hafifletici özelliği olduğu düşünülüyor. Bunlar arasında;
- Ökse otu,
- Ada çayı,
- Papatya çayı,
- Anason çayı,
- Civanperçemi,
- Melisa çayı gibi bitkiler var. Bunların en büyük özellikleri sedatif yani rahatlatıcı olmaları ve bir kısmının doğal östrojen içermeleridir.
Menopoz döneminde egzersiz
Menopoz kemik erimesi ve fiziksel aktivitenin azalması gibi durumlara neden olur. Bu yüzden hem vücudu dinç tutmak hem de olası osteoporoz riskinden korunmak için egzersiz yapmak önemlidir. Özellikle rahatlatıcı etkisi olan yoga ve pilates gibi sporlar tercih edilebilir. Tempolu yürüyüş ve yüzme de faydalı sporlar arasında.
Menopoz döneminde psikolojik desteğin önemi
Ne yazık ki doğurganlığın sona ermesi, hormonların alt üst olması ve “artık yaşlandım” düşüncesi, menopoz döneminde kadınları psikolojik açıdan ciddi şekilde etkiliyor. Bu yüzden menopozda depresyon, sık sık görülen bir sorun. Bu durumu kabullenemeyip sıkıntılarını yakınlarınla paylaşamıyorsan bir psikolojik yardım almanı öneririz. Aksi halde uykusuzluk, çarpıntı, sinirlilik hali ve depresyon gibi sorunların katlanarak artabilir.
Bunun dışında destek beklediğini, yardıma ihtiyacın olduğunu, sıkıntılarını ailen ve arkadaşlarınla muhakkak paylaşmanı öneririz. Menopoz, her kadının başına geleceği kesin olan bir durum. Seni kimse yadırgamaz, merak etme!
Menopoz döneminde cinsellik
Birçok kadın, menopoza girdiği için cinsel hayatlarının tamamen sona ereceğini zannederler. Ancak böyle bir durum tabii ki yok! Evet, vajinal kuruluk ve cinsel isteksizlik menopoz belirtileri arasında ama bu belirtiler elbette sonsuza dek sürmeyecek!
Vajinal kuruluk yüzünden ilişki esnasında acı duyabilirsin ancak bu işin üstesinden kayganlaştırıcı ürünlerle gelebilirsin. Bunun dışında stres ve depresyon yüzünden cinsellikten kaçınıyorsan, yine bir psikoloğa başvurabilirsin. Eşinden yeterli desteği de aldığın takdirde cinsel hayatında yaşadığın sorunların üstesinden gelebilirsin.
Menopoz sonrası hamilelik mümkün mü?
Ne yazık ki menopozun ardından tüm yumurtlama faaliyetleri durur. Bu yüzden hamilelik ihtimali de ortadan kalkar.
Ancak yumurta dondurma adı verilen işlem ile menopoz sonrasında hamile kalma ihtimali de vardır. Bu yöntemle genç yaşta dondurulan yumurta, suni ortamda sperm ile döllendirilerek rahme yerleştirilir ve hamilelik sağlanır. Ancak bu tek başına yeterli değildir, rahmin işleyişinin de yolunda gitmesi gerekir.