Lohusa depresyonu nedir?
Postpartum depresyon, doğum sonrası depresyon ve lohusa depresyonu aslında aynı şeyler. Peki lohusalık sendromu nedir? Doğumdan sonraki ilk 15 günde (lohusalık dönemi) annede hafif bir hüzün olması normaldir. Buna doğum hüznü diyoruz.
Bu süreç çok uzun sürmez ve belirtileri depresyon kadar ağır değildir. Duygusal iniş çıkışların olması, kolayca öfkelenme veya hüzünlenme, ağlama, uyku hijyeninde bozulma, endişe, yorgunluk gibi belirtiler beklendiktir. Ancak bu belirtilerin şiddeti ve süresi artmaya başlarsa doğum sonrası depresyon durumundan söz ediyor olabiliriz.
Lohusa depresyonu belirtileri
Doğum sonrası depresyon belirtileri şöyledir:
- Depresif ruh hali veya ciddi duygusal iniş çıkışlar,
- Ciddi ağlama krizleri,
- Bebekle bağ kurmada güçlük,
- Aile ve arkadaşlardan kendini geri çekme,
- İştah kaybı veya her zamankinden çok yeme hali,
- Uykusuzluk veya çok uyuma isteği,
- Eskiden zevk alınan aktivitelerden zevk alamama,
- Yoğun sinir ve öfke hali,
- İyi bir anne olamama korkusu yaşama,
- Değersizlik, yetersizlik düşünceleri,
- Konsantrasyon güçlükleri,
- Ciddi kaygı durumu veya panik atak geçirme,
- Bebeğe veya kendine zarar verme isteği,
- Sıklıkla ölümü düşünme veya planlama.
Lohusa depresyonu bebeği istememe ya da emzirmekten kaçınma gibi durumlara yol açsa da bu durumun yeni doğum yapan kadınların %50-70'ine yakın bir kısmında görüldüğünü söyleyebiliriz. Ancak bu duyguların normal şartlarda 7 veya 10 gün içinde kendiliğinden düzelmesi beklenir.
Oku bakalım: A'dan Z'ye Lohusalık Dönemi Rehberi
Postpartum depresyonu tetikleyen faktörler
Hamilelik sürecinde anne adayında pek çok hormonal değişim olur. Bu değişimler hamilelik sonrasında da devam eder ve depresyonu tetikleyebilir. Biyolojik faktörlere ek olarak sosyal çevrenin anneye yaklaşımı ve eş desteği depresif sürecin oluşmasında önemli bir rol oynuyor.
Lohusa dönemindeki bir anneye eşinin vereceği destek, anlayış ve bebeğin bakımında üsteleneceği rol çok önemlidir. Anne kendini tek başına kalmış hissederse mutsuzluk ve endişe duyguları tetiklenebilir.
Zaman zaman da yeni annenin kendi annesi veya kayınvalidesi bebek bakımında fazlaca söz sahibi olabiliyor. Bu tip bir durumda anne kendini bebek bakımında yetersiz hissedebiliyor ve endişe, öfke gibi duyguların oluşumu kaçınılmaz oluyor.
Bütün bunlara ek olarak, çiçeği burnunda annenin kendi annesiyle olan ilişkisi de hamilelik depresyonuna vesile olabiliyor. Eğer yeni annenin kendi annesiyle küçükken iyi bir ilişkisi yoksa veya aralarında sevgi dolu bir bağ olmadıysa; yeni anne kendi bebeğiyle kuracağı ilişkisinde benzer olumsuz bağların kurulmasından endişe edebilir. Bunlara “hayalet duygular” diyoruz. Yani; anne-çocuk arasında 0-3 yaş aralığında kurulamayan sıcak ilişki, nesilden nesile aktarılarak yeni annenin kendi bebeğiyle kuracağı ilişkiyi de olumsuz etkileyebilir.
Doğum sonrası depresyon testi
Uzman Klinik Psikolog İpek Gökozan, internette bu tip testlere denk gelinebildiğini ancak bu testlerin geçerli ve güvenilir testler olmadığını söylüyor. Uzman olmayan bir kişinin bu tip testlerle tanı veya teşhis koymaması gerekiyor. En doğru hamle bir uzmana gitmek elbette.
Lohusa depresyonu kaç gün sürer?
Doğum sonrası depresyonun ne kadar süreceği kişiden kişiye göre değişebilir. Belirli bir zaman aralığı vermek çok zor; 6 ay da sürebilir, 1 yıl da. Sürenin uzaması depresyonun şiddetinin arttığına dair bir işarettir. Postpartum depresyonu tetikleyici faktörlerin sayısı ve annenin yatkınlığı ne kadar fazlaysa uzama olasılığı o kadar yüksektir.
Her kadın lohusa depresyonu yaşar mı?
Elbette her kadın lohusa sendromu yaşamaz. Doğal annelik hüznü görülebilir ama bu durum depresyona dönmeyebilir. Annenin hamilelik sürecini stressiz geçirmesi, sosyal desteğinin iyi olması, eşi ile aralarında sevgi dolu bir bağın olması depresyona karşı koruyucu faktörler arasında sayılabilir.
Okumadan geçme: Doğumdan Sonra İlişki Hakkında Her Şey!
Lohusa depresyonuna ne iyi gelir?
Bu tip bir durumda sosyal destek çok önemlidir. Eşinin çok anlayışlı davranması, bebeğe iyi bakamadığı için anneyi suçlamaması, bunun bir hastalık süreci olduğunu kabullenmesi gerekir. Aile büyüklerinin de anneyi yalnız bırakmaması ve bebek bakımında ona yardımcı olması önemlidir. Ancak dozu kaçırmamak da önemli… Anne, baba ve çocuğun yeni bir aile olduğunu ve özel alanlara ihtiyaçlarının olabileceğini unutmamak gerekir.
Hamilelik sonrası depresyonda bir psikiyatri uzmanına veya uzman psikoloğa başvurmak ve tedavi için belirlenen basamaklara uymak önemlidir. Tedaviler annenin emzirme sürecini göz önünde bulundurarak düzenlenir.
Tecrübeli annelerin tavsiyelerine bak: Doğum Sonrası Depresyonu Nasıl Aştınız?
Lohusalık depresyonu nasıl geçer?
Doğum sonrası hüzün kendiliğinden geçer. Ancak doğal annelik hüznü artık depresyon derecesine ulaştıysa; yani annenin gündelik hayat fonksiyonelliği bozulmaya başladıysa mutlaka bir uzman desteği almak gerekiyor. Kendine ve bebeğine bakım veremeyen, yatağından çıkmak istemeyen, devamlı uyuyan, ölümü düşünen bir annenin kendiliğinden bu süreci atlatması zordur ve durum ciddidir. Geçmeyen lohusa depresyonu halinde mutlaka destek almak gerekir.
Lohusa depresyonu tedavisinde aşağıdaki tedavi yöntemleri uygulanabiliyor:
- Psikoterapi,
- Antidepresan ilaç tedavisi,
- Antipsikotik ilaç tedavisi.
Bu yöntemlerden en sık kullanılanı psikoterapi ve genelde depresyon tedavisi için yeterli oluyor. İlaç tedavisi çok daha nadir durumlarda tercih ediliyor, bunun için de emziren anneye uygun alternatifler kullanılabiliyor.
Annelerin lohusa depresyonu hikayelerine bak: Lohusa Depresyonu Yaşayanlar