Düşük Yapan Kadının Psikolojisi Hakkında Her Şey!

Düşük Yapan Kadının Psikolojisi Hakkında Her Şey!

Hamilelik bir kadının hayatındaki en özel ve mutluluk verici süreçlerden biri. Ancak ne yazık ki bazen çeşitli nedenlerle düşükle sonuçlanabiliyor. Bu noktada düşük yapan kadının psikolojisi durumdan nasıl etkileniyor? Düşük yapan kadın bununla nasıl mücadele edebilir? Hadi başlayalım!

Düşük yapan kadın neler hisseder?

Bir anne adayı olarak bu durum büyük bir üzüntü, suçluluk ve öfke gibi karmaşık duygulara kapılmana yol açabilir. Bir anda gelecekle ilgili umutsuzluğa kapılabilirsin, olduğun yerde donup kalabilirsin bile. Düşükten sonra bazı anne adayları ilk aşamada şok yaşayabiliyorlar. Düşük sonrası direkt olarak acısını yaşayamayan anne adaylarında durumun etkisi aylar sonra bile ortaya çıkabiliyor.

Dolayısıyla düşük yapan kadının hissettiklerini standart bir kalıba sokmak zor. Ancak iç dünyasına yönelerek sorgulamalara giren kadınların düşük yaptıktan sonra depresyona girme eğilimi yüksek oluyor. Özetle, yaşadığın şey her ne kadar üzüntü verici bir durum olsa da duygularını serbest bırakmalı ve kendine bir çıkış yolu bulmaya çalışmalısın.

Düşük yapan kadınlarda en sık karşılaşılan sorunlar neler?

  • Depresyon ve kaygı bozuklukları,
  • Panik atak,
  • Travma sonrası stres bozukluğu,
  • Kronik stres ve gerginlik,
  • Baş, sırt ve boyun ağrıları,
  • Mide sorunları,
  • İştah kesilmesi veya aşırı yeme,
  • Uykusuzluk,
  • Ağır halsizlik,
  • Deri döküntüleri,
  • Geçmiş travmaların tetiklenmesi,
  • Geleceğe dair umutsuzluk,
  • Yeniden çocuk sahibi olma konusunda endişe,
  • Tahammülsüzlük,
  • Eş ile ilişkilerde bozulma.

Ayrıca yapılan araştırmalara göre düşük yapan kadınlar, ileride sağlıklı gebelikler geçirseler bile lohusa depresyonuna girmeye ve bebekle bağlanma problemi yaşamaya meyilli oluyorlar.

Detaylar burada: 9 Maddede Lohusa Depresyonu (Postpartum Depresyon)

Kimler düşükten daha çok etkilenir?

  • Bebekle geçirilen vakit ve bağ ne kadar fazla olursa kayıp algısı o kadar fazla olduğu için hamileliğinin ikinci trimester’inde düşük yapanlar,
  • Yaşı ilerlemiş olan ya da tekrar hamilelik şansı düşük olanlar,
  • Tüp bebek ya da aşılama gibi yöntemlerle uzun uğraşlar sonucunda hamile kalanlar,
  • Sağlık problemi nedeniyle yeniden hamile kalmasına izin verilmeyen kadınlar,
  • Depresyon geçirenler ya da birtakım farklı ruhsal problemleri olanlar,
  • Eşiyle ilişkisinde problem yaşayanlar.

Ayrıca uzmanlar, daha önce çocuk sahibi olmamış bir kadın ilk gebelikte düşük yapınca travmasının daha büyük olduğunu söylüyorlar. Çocuk sahibi olup da düşük yapan kadının psikolojisi daha az tahribata uğruyor.

Öğrenmende fayda var: 12 Soruda Dış Gebelik Hakkında Merak Ettiğin Her Şey!

Düşük yapan kadın bununla nasıl mücadele edebilir?

Düşük yapan kadının günlük rutinine dönmesi zaman alır. Psikolojinin düzelmesi, vücudun düzelmesinden çok daha uzun sürebilir. Bir süre hayatın normal akışında devam etmesini kabullenemeyebilirsin. Ancak hayatı daha katlanabilir hale getirmek ve acını hafifletmek için yapabileceğin şeyler de var. İşte, senin için önerilerimiz:

Kendini suçlama

Düşük yapmış olman senin hatan değil. Yaşadığın bu kaybın verdiği yükü, suçluluk duygusuyla ağırlaştırma. Aksine, bu süreçte ne kadar güçlü davrandığına ve bir bebek sahibi olmaya ne kadar kararlı olduğuna odaklan. Kendini hep güçlü hissetmediğin günlerin elbette olacak ancak mümkün olduğunca olumsuz ve suçlayıcı düşüncelerden uzak durmaya çalış.

Bebeğini uğurla

Yüzünü hiç görmediğin, kucağına almadığın hatta belki adının ne olacağını bile düşünmediğin bebeğinin yasını tutmakta zorlanabilirsin. Ancak ölümü ne kadar somut hale getirirsen baş etmen de o kadar kolay olur. Bir cenaze ya da defin töreni düzenleyerek bebeğinle vedalaşabilir, kendini daha iyi hissedebilirsin.

Bebeğinin bir eşyasını hatıra olarak sakla

Ölen kişiden kalan bir fotoğraf ya da eşyayı, şimdi ve ileride yaşatabileceğin somut bir anı olması için saklayabilirsin. Uzmanlar bunun insana iyi geldiğini söylüyorlar. Kaybını kabullenmek için daha fazla zamana ihtiyacın varsa yakınlarından, bebeğin için hazırladığın odanın boşaltılmamasını isteyebilirsin.

Yasını tut

Yas tutmak, kaybını kabullenmenin ve toparlanmanın en önemli adımlarından biri. Duygularını kelimelere dökmekten çekinme. Acını içinde yaşamak için kendini baskılama, duygularını serbest bırak gitsin. Yas tutma sürecini yaşaman gerek.

Hamilelikleri sırasında kayıp yaşamış kadınlarla konuş

Çeşitli nedenlerle hamilelikleri sırasında kayıp yaşamış (özellikle de birden fazla kaybı olan) ve senin gibi düşük yapmış kadınlarla duygularını paylaşmak kendini daha az yalnız ve daha umutlu hissetmene yardımcı olabilir.

Düşükten sonra hamilelik için acele etme

Bazen çiftler düşükten sonra hemen yeniden çocuk yapmaya kalkışabiliyorlar. Ancak bu durum zannedilenin aksine, yaşanan acıyı unutturmuyor. Üstelik bu gebeliğin de risksiz olacağının bir garantisi yok. Düşük tecrübesinin vermiş olduğu kaygı ve korku, hamilelik sırasında gerginlikler yaşanmasına yol açabiliyor.

Dolayısıyla düşükten sonra hamilelik için acele etmemelisin. Kaybettiğin bebeğinle ilgili duygularınla yüzleşmeli, yasını tamamlamalısın. Eşinle ilişkin zarar gördüyse aranızdaki gerginlikleri ve sorunları çözmelisiniz. Yeni hamileliğine bedenen sağlıklı, zihnen de mutlu ve huzurlu hissettiğin anda hazır sayılırsın.

Durumun tıbbi boyutlarını öğren

Zaman zaman eşinle birlikte bunun neden sizin başınıza geldiğini sorgulayabilirsiniz. “Neden ben?” ya da “Neden biz?” sorusu sizi hiçbir sonuca ulaştırmaz. Ancak fizyolojik olarak düşüğe yol açan nedenleri öğrenmek ve olayın tıbbi boyutunu kavramak kaybınızı kabullenmenize yardımcı olabilir. Özellikle de iki düşük söz konusu ise bu konu üzerine mutlaka araştırılma yapılması gerek.

Biz burada birtakım sebeplerden bahsettik: Hamilelikte Düşük Neden Olur, Tedavisi Var mı?

Tekrarlayan düşüklere dikkat!

Daha önce art arda 3 ya da daha fazla sayıda düşük yaptıysan, tekrarlayan düşükten bahsedebiliriz. Tekrarlayan düşükler sık görülen bir problem olmasa da ciddi tıbbi ya da psikolojik sorunlara yol açabiliyorlar. Uzmanlar tekrarlayan düşüklerin bebek sahibi olma isteğini azaltmaktan çok, artırdığını söylüyorlar.

Tekrarlayan düşüklere yol açan fiziksel bir faktör yoksa bu durum çiftte yetersizlik duygusunu ön plana çıkarıyor. Girişimlerinde başarısız olan çiftlerin evliliklerinde, tam bir aile olamama (!) düşüncesiyle sorunlar meydana geliyor. İletişim alanı sürekli bebek sahibi olma konusuyla daralan çiftler aile içi problemler yaşıyorlar ve bu da boşanmaların artmasına yol açıyor.

Eşinle ilişkinizi gözden geçir. Eğer yaşadıklarınız karşısında aranızdaki ilişkinin seyri bu yönde ilerliyorsa durumu karşılıklı olarak gözden geçirin. Hatta başa çıkması zor olan bu duruma karşın uzman desteği almanız en sağlıklı çözüm olabilir.

Destek al

Acıların önünde sonunda hafifleyecek, biliyorsun. O zamana kadar da en iyi ilacın sabır, bilgi ve destek. Partnerinden, ailenden ve arkadaşlarından destek almayı ihmal etme. Hissettiğin acıyı kimse dindiremez belki ama seni sevenlerden güç alabilirsin.

Bebeğinin kaybından sonra profesyonel yardım almak ya da bebeğini kaybetmiş ebeveynlerin oluşturduğu destek gruplarına katılmak da fayda edebilir.

Bu da ilgini çekebiir: Boş Gebelik Nedir? Dış Gebelikten Farkı Ne?

Bu makaleyi arkadaşlarınla paylaş:

Kaynakça ve İleri Okuma

  • Cook A., Golden A., Herman Deirdre ve Riggin Erika (Ed.). Sağlıklı Gebelik Rehberi. Ayşın Akyor (Çev.). İstanbul: Eksik Parça Yayınları, 2015.
  • Murkoff E. Heidi ve Mazel Sharon. Bebeğinizi Beklerken Sizi Neler Bekler. Nihal Gökçe (Çev.). İstanbul: Epsilon Yayınları, 2017.