Yenidoğan tarama testleri neden yapılır?
Bu testlerin yapılmasındaki amaç, bebeğinin herhangi bir doğumsal hastalığının olup olmadığını tespit etmektir. Bu tespit ve sonrasında alınan önlem ile birlikte herhangi bir bulgu ya da zarar oluşmadan sorunun etkileri azaltılabilir ya da tamamen etkisiz hale dönüştürülebilir.
Bu yönüyle yenidoğana uygulanan testler, oluşabilecek bir sağlık sorunu konusunda seni uyararak, erkenden önlem almanı sağlar. Uyarıcı niteliğinde olan bu testler, bazı tetkiklerin yapılmasına önayak olur.
Bu testlere aynı zamanda neonatal tarama programı da deniyor.
Yenidoğan tarama testleri ne zaman yapılır?
Bu testlerin zamanları hangi test olduğuna göre değişebilir. Ancak kan testleri için şunları söyleyebiliriz:
-
Eğer bebeğin sağlıklı ve zamanında doğmuşsa, doğumdan sonraki ilk 7 gün içinde kan örneği alınması gerekir.
-
İlk örnek doğum sonrasındaki 48 saat içinde alınmışsa, bebeğinin 1. haftasını doldurmasının ardından tekrarlanması önerilir.
Tarama testleri için en ideal zaman, bebeğini düzenli olarak emzirmeye başladığın zamanın sonrasıdır. Bu durum genellikle doğumundan sonraki ilk 48 ila 72 saat arasında gerçekleşir.
Yenidoğan tarama testleri nelerdir?
1. Fenilketonüri testi:
Yenidoğana yapılan testlerden ilki fenilketonüri hastalığı testi. Bu hastalık önlenebilir zekâ geriliklerinin en önde gelen nedenlerinden biridir. Erken teşhisin önemli olduğu bu hastalık, yenidoğan bebeğinde fenilalanin hidroksilaz enziminin eksikliği sonucu ortaya çıkabilir.
Doğumdan sonra bebeğinde herhangi bir sorun olmayabilir. Ama beslenmeye başladığında vücudunda biriken bazı protein yapı taşları ve artıklar, bebeğinin beyin dokusuna zarar verebilir. Bu durum fark edilmezse 5. ve 6. aylara geldiğinde bebeğinde gelişimsel gerilik ortaya çıkar.
Bu ihtimali değerlendirmek için uygulanan fenilketonüri tarama testi, bebeğinin topuğundan kan örneği alınarak yapılır. Bu hastalığın oluşma ihtimaline dair bir şüphenin oluştuğu durumda, bebeğin için fenilalanin içermeyen kısıtlı bir beslenme programı oluşturulur.
2. Hipotroidi taraması
Tiroid bezinin yokluğu ve az çalışması sonucu oluşan doğumsal hipotroidi hastalığı, zekâ geriliğinin bir başka önemli nedenidir. Bebeğinin topuğundan alınan kan örneği ile tetkikler yapılır ve bir sorun oluşma ihtimalinin olup olmadığı tespit edilir. Herhangi bir sorunun önüne geçilmemesi zekâ ve büyüme bozukluğuna sebep olduğu için erken teşhis sorunları önlemeye yararlı olur.
3. Galaktozemi taraması
Yenidoğana yapılan tarama testlerinden bir diğeri galaktozemi taramasıdır. Bebeğinin sütte bulunan galaktozu sindirememesi durumunda ortaya çıkan bu hastalık, ilk başta kendisini belli etmez. Ancak bebeğinin sütle beslendiği birkaç haftanın sonrasında;
-
Kusma,
-
İshal,
-
Sarılık,
-
Karaciğer hasarı gibi sonuçlara yol açar.
Tedavi edilmezse;
-
Zihinsel geriliğe,
-
Körlüğe,
-
Büyüme bozukluğuna sebep olabilen bu sorun için erken teşhis, tarama testi ile sağlanabilir.
Bu test de kan örneği alınarak gerçekleştirilir.
4. Kistik fibroz taraması
Kistik fibroz, bebeğinin akciğer ve sindirim sistemi bölümlerinde aşırı derecede koyu kıvamlı mukoz salgılar üretmesine sebep olan bir hastalıktır.
Bu hastalığın belirtileri arasında;
-
Tuz tadında deri,
-
Kilo alma sorunu,
-
Öksürük,
-
Nefes darlığını sıralayabiliriz.
Akciğer enfeksiyonları ve bağırsak tıkanıklıkları gibi sorunlara sebep olan bu hastalığın etkileri, erken tanı ve teşhisle azaltılabilir. Bu test, bebeğinin koluna takılan küçük bir cihaz ile terindeki tuz miktarını belirleyerek yapılır. Bu işlem sırasında bebeğinin canı acımaz.
5. Yenidoğan göz taraması
Göz taraması, bebeğinin gözlerine tutulan ışık ile veya bir nesneyi takip edip etmediğine bakılarak yapılır. Bebeğinin erken doğması, ailede genetik olarak görme sorunlarının olması gibi sebeplerle ortaya çıkabilecek göz sorunları, bu sayede ayrıntılı bir şekilde tetkik edilebilir.
6. Yenidoğan işitme taraması
Doğumdan sonraki ilk haftalarda bebeğinin kulağına gönderilen titreşimlere verdiği tepkiler ölçülür. Bebeğinin olası bir işitme kaybını ilk günlerden teşhis etmek için uygulanan bu testin ona acı vermediğini, hatta o uyurken dahi uygulanabildiğini belirtelim.
Şüpheli bir sonucun oluştuğu durumda yardımcı araçlar kullanılarak duyma algısının gelişmesi sağlanabilir.
7. Kalça çıkığı ultrasonu:
Doğumsal kalça çıkığı, erken teşhis edildiği durumda önlenebilir ve kolaylıkla tedavi edilebilir bir sorundur. Bu durumun ortaya çıkmasında bebeğin anne karnındaki gelişimi sırasında organ ya da iskeletinde bazı sorunların oluşması etkili olabilir. Bununla birlikte doğum sonrasında da oluşabileceği aklında bulunsun.
-
Bebeğinin bir bacağı diğerine kıyasla daha kısa görünüyorsa,
-
Uyluktaki kıvrımlar 2 bacak karşılaştırıldığında simetrik değilse,
-
Bebeğinin bacakları yana doğru rahatça açılmıyorsa mutlaka doktoruna danışmanı öneririz.
Ayrıca bebeğin makat gelişiyle doğmuşsa kalça çıkığı oluşma ihtimalinin arttığını söyleyebiliriz.
Kalça çıkığı ultrasonunun bebeğinin ilk 40 günü içinde yapılması önerilir.