1. Ben nasıl oldum?
Bu soruyu hangimiz sormadık ki? Kendi varoluşunu sorgulamayan çocuk neredeyse yok. E haksız da sayılmazlar. Peki böyle bir soruyla karşılaştığında ne cevap vereceğini biliyor musun? Ebeveynler, "Ben nereden geldim?" sorusunu genellikle cinsellik içeren bir soru olarak algılayıp, bu süreci nasıl anlatacaklarını bilemiyorlar.
Doç. Dr. Saniye Bencik Kangal, namıdiğer Akademisyenanne "Sen benim karnımın içindeki sıcacık bir yerde büyüdün." cevabının yeterli olacağını söylüyor. Devamını anlatmak için "Peki oraya nasıl girdim?" sorusunu beklemen gerekiyor. Soru ne olursa olsun, cevaplarını çocuğunun yaşına uygun şekilde vermen en önemlisi.
Senin minik bilmiş için süper tavsiyelerimiz var: Küçük Yaşta Çocuğunun İngilizce Öğrenmesi için 7 Öneri!
2. Büyüyünce seninle evlenebilir miyim?
Annesine/babasına hayran miniklerin yegane sorusu. Hemen hemen her çocuk, karşı cinse ilgisi başladığında bunu soruyor. 3-6 yaş arasında çocuğun erkek ve kız kavramlarını, kendi ait olduğu cinsiyetin özelliklerini keşfettiği ödipal dönemde cinsel kimlikler oluşmaya başlıyor.
Akademisyenanne, çocuğun kendi cinsiyetinden olmayan ebeveynine ilgi duyması sürecinin cinsel kimlik kazanımı teorisiyle başladığını söylüyor. Bu süreçte çocuk, kendi cinsiyetinden olmayan ebeveynine ilgi duyuyor.
Burada çocuğuna vermen gereken en doğru cevap, "Bir gün sen de büyüyecek, sevdiğin biriyle güzel bir yuva kuracaksın. Ben her zaman senin yanında olacağım." şeklinde olmalı. Çocuğun özdeşim mekanizmasına zarar verecek yanıtlardan kaçınman gerekiyor. Akademisyenanne, konu hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmek isteyen ailelere Psikoanalitik Teori, Freud'un Elektra ve Oedipus Kompleksi kavramlarını incelemelerini öneriyor.
Ayrıca sana minik bir tavsiye. Çocuğuna karşı cevaplarını oldukça kısa tutmaya çalışmanda fayda var. Çünkü bir süre sonra ilgisi dağılıp seni dinlememeye başlayabilir. Her sorudan sonra “Anlaştık mı?” diye sorarak uzlaşmayı da ihmal etme.
Birlikte ne kadar çok paylaşımda bulunursanız o kadar kuvvetli bağlarınız olur: 3 Soruda Çocuğunla Kaliteli Zaman Geçirmek ve Kaliteli Zaman Etkinlikleri!
3. Daha ne kadar var?
Uzun yolculuklarda, toplu taşımalarda, yolda yürürken… Bu sorunun gelmediği tek bir yer yok. Üstelik tatmin edici bir cevap vermediysen ve hareket alanının kısıtlandığı bir alandaysa, koltuk tekmelemeler, yan tarafında oturan kişiyi rahatsız etmeler de cabası.
Bu soru için sana süper bir önerimiz var. Biraz çocuğun dilinden konuşmak lazım. Mesela “En sevdiğin çizgi film var ya işte onun kadar sürecek.” gibi.
Bunlar da hayat kurtaran önerilerimiz: Yolculukta Sıkılan Çocuklar İçin 10 Süper Eğlenceli ve Faydalı Oyun
4. Senin pipin var mı? Senin de mi kukun var?
Çocukların hangi soruyu ne zaman soracakları hiç belli olmuyor ve onlar için ayıp kavramı yok. Doğru olanı, yaşına uygun kelimelerle ve mümkün olan en basit haliyle yanıtlaman gerekiyor. Bu noktada ona kızlarla erkeklerin ayrı yaratıldığını anlatmalısın.
Akademisyenanne, cinsellikle ilgili sorularda ebeveynlerin utanıp, sıkılarak yanıt verdiklerini söylüyor. Halbuki çocukların istediği çok ayrıntılı cevaplar değil ve bu sorular çocuğun gelişiminin sağlıklı bir yönde ilerlediğinin göstergesi.
Çocuğun cinsellikle ilgili sorular sorduğunda ona, ayıp veya yasak kavramlarının ardına sığınarak cevap vermemen gerektiğini unutma. Fazla ayrıntıya girmeden, doğru yanıtlar vermen çok önemli. Sıkıştığın kısımlarda da "Bu sorunun cevabını bilmiyorum, öğrenip sana anlatacağım." şeklinde cevap verebilirsin.
Cinsellikle ilgili aklına takılan ne varsa: Akademisyenanne'den 11 Soruda Çocuklarda Cinsel Eğitim
5. Fotoğraflara bakınca “Neden burada küçüğüm?”
Sanki bu soruyu sorduğunda çok büyükmüş gibi o tavrı yok mu… Eski fotoğraflardaki bebeklik halini gördüğünde onun kendisi olduğuna inanmakta zorluk çekip, inkar edenler bile var.
Onu çeşitli aktivitelerle desteklemeyi ihmal etme. Şuraya bir göz atabilirsin: Çocuğunun Sosyal Gelişimi için İstanbul Avrupa Yakasında 10 Oyun Grubu Önerisi!
6. Allah nerede? Canlı mı?
7 yaş öncesi dönemde çocuklar soyut kavramları anlamlandıramıyor ve sürekli somut şeylerle kıyaslıyorlar. Dini kavramlar da soyut olduğu için ona bu dönemde böyle bilgilerin aktarımı doğru değil.
Pedagog Adem Güneş’e göre, okul öncesi dönemde çocuğuna algılayabileceğinin ötesinde bir Allah tanımı yapmaman, Allah’ı bir şekil içine sokmaman gerekiyor.
Adem Güneş, bu tarz cevaplanması zor sorularla ilgili, “Aileler, çocukları kendi gibi düşünüp uzun uzun izah etmeye çalışıyor. Oysa 7 yaşına kadar soruların biraz geçiştirilmesi ve samimi olarak ‘bilemiyorum’ denmesi gerek. Bu cevap bilerek verdiği cevapların güvenilirliğini de artırır.” diyor.
Bazen her şey hayalindeki gibi ilerlemeyebilir. Sana minik bir yardım: Hayallerimizdeki Gibi Bir Anne Olmanın 9 Yolu
7. O ne, bu ne?
İşte bu, insanı anne ve baba olduğuna pişman eden o muhteşem soru! Çünkü evrendeki her şey senin için bir anda yanıtlanması gereken birer soru balonları haline geliyor. Ne yaparsan yap ondaki merak duygusunun önüne geçemezsin. O açıklamalar bıkmadan, usanmadan yapılacak!
Bak bunların hep günü gelecek. At köşeye: 3 Yaş Sendromu Nedir? Nasıl Atlatılır?
8. Kim almış, neden almış?
Neyin nereden geldiğiyle, neden alındığıyla sen pek ilgilenmiyor olabilirsin. Ama adeta birer filozof kesilen minikler için bu sorular çok mühim. O ekmek neden alındı? Kim aldı? Tek tek hesap vermeden rahat yok sana.
Hadi biraz antrenman: Çocuğunun Hayal Gücünü Geliştirmek İçin Yapabileceğin 27 Şey
9. Senin annen/baban var mı?
Dünyadaki tek anne ve babanın kendisine özel olduğunu zannediyor zavallı ne yapsın. Seninkini bilemiyoruz ama bazı miniklerin, herkesin bir anne ve babası olduğunu kabullenmeleri zor oluyor.
Ağaç yaş iken eğilir unutma: Özgür Bolat'a Göre Çocuğa Sorumluluk Kazandırmanın 5 Yolu
10. Ben ne zaman büyüyeceğim?
Bilmiyor ki ileride büyüdüğüne pişman olacağını, bilse inatla sorar mı? Bu tip sorularda pek ayrıntıya girmene gerek yok. Ona güzelce beslendikçe, zaman ilerledikçe vücudunun gelişeceğini ve büyüyeceğini söylemen yeterli.
Zaman zaman onun gözünden nasıl göründüğünüzü görmek için de resim yapmaya teşvik edebilirsin. Baksana neler çıkıyor ortaya: Miniklerin Hayal Dünyalarının Benzersiz Olduğunun Kanıtı 10 Çocuk Resmi
11. İnsanlar ölünce bir daha gelmez mi?
Çocukların yaşlarına göre ölümü algılama şekilleri farklılık gösteriyor. 3 yaş öncesi çocuklar ölümü kavrayamazken, 4-5 yaş için ölüm genellikle geri dönüşün mümkün olduğu bir durum olarak algılanabiliyor. Aile bireylerinden birinin ölümü, evcil hayvanların ölümü genellikle ölümle ilgili sorular için tetikleyici oluyor.
Burada yapman gereken en önemli şey, ölümü bir uyku haliyle özleştirmemek. Ölen kişi için “Artık bizimle değil, uykuya yattı, gitti.” gibi ifadeler kullanılması çocuklarda belirsizlik ve karmaşıklığa yol açıyor. Uyumakla ilgili ifadeler, çocuğunun ölen kişinin bir gün uyanacağını düşünmesine sebep olabiliyor. Veya “Uzun bir uykuya daldı.” gibi açıklamalar, onun uykudan korkmasına yol açabiliyor.
Aile içinde herhangi bir ölüm durumuyla karşılaştığında bunu çocuğuna sakince anlatmaya ve ölüm denen şeyi anlayabilmesi için “yaşamak, nefes almak, yürümek, koşmak gibi eylemlerin yapılamaması hali.” olarak açıklamaya çalışabilirsin.
Her yaşın ayrı dertleri var: Çocuklarda 4-5 Yaş Sendromu Nedir? Nasıl Başa Çıkılır?
Sorular yanıtlandırılırken, Doç. Dr. Saniye Bencik Kangal (Akademisyenanne)'ın "Korkma! İyi Bir Annesin" ve Adem Güneş'in "Kişilik Gelişiminde Cezasız Eğitim" kitaplarından faydalanılmıştır.