Duygusal zeka (EQ) nedir?
Duygusal zeka (EQ), kişinin hem kendi hem de karşısındakinin hislerini anlayabilmesi, tanıyabilmesi ve bunları anlamlandırarak uygun şekilde kullanıp yönetebilmesi yeteneğidir.
Doğumla başlayan duygusal zeka, çevrenin ve uyaranların zenginliğiyle ilerleme gösteren bir olgu. Anne ve babanın tutumlarıyla, çocuğunun öğrenme kapasitesiyle gelişebilir.
Çocuklarda duygusal zekayı oluşturan etkenler neler?
Öz bilinç
Çocuğunun kendi duygularını ne kadar iyi tanıdığını ve hislerine olan güvenini temsil eder. Öz bilinç sahibi olan çocuk, güçlü ve zayıf yönlerinin farkına varır.
Duygu durum kontrolü
Daha çok dürtülerin kontrolünü ifade eder. Çocuğun, duygularını birbirinden ayırt ederek olaylara olan tepkisini ve davranışlarını kontrol etmesini sağlar.
Empati yeteneği
Diğer çocukların duygularını tanıyıp, anlayabilmeyi ve ihtiyaçlarını görebilmeye yardımcı olur. Çocuğun, kendisini başkalarının yerine koyarak ortak bir duygu oluşturabilmesini ve objektif bir şekilde yorum yapmasını sağlar.
İçsel motivasyon
Çocuğun, kendisine ve hayatına dair düşünceleriyle hedeflerine dair olan inancını temsil eder. Duygularını yönetebilme becerisi sayesinde birtakım kazanımlar elde etmesini sağlar.
Duygusal zeka nasıl ölçülür?
Duygusal zeka, IQ testleri gibi kağıt ve kalem yöntemleriyle oluşturulan testlerle ölçümlenemez. İstatistiksel açıdan ölçümlemediği ve test yöntemi geliştirilemediği için de hem bilimsel araştırmalarda hem de IQ’ya göre geride kalan bir alan. Dolayısıyla çocuğu test edip EQ puan aralığı belirlemek mümkün değil.
Günümüzde şu anda duygusal zeka testi için oluşturulmuş ve standart hale getirilmiş geçerli bir uygulamadan söz etmek mümkün olmasa da kullanılan birtakım yöntemler var. Duygu tanımlama ifadeleri ve çeşitli suratlar gösterilerek çocukların duyguları tanıyıp tanımadığı analiz edilebilir.
EQ testi için sayısal bir değer olması şart değil. Bu, gözlemlenerek de anlaşılan bir şey. Bunun için okul öncesi dönemde, anaokulunda çocuğunun hem senin hem de öğretmenleri tarafından yakından takip edilmesi önemli. Davranışlarında ve arkadaş ilişkilerinde bir sorun varsa erken vakitte uzman desteği almak duygusal zeka gelişimi açısından yardımcı olabilir.
Duygusal zeka eksikliğinin nedenleri neler?
Duygusal zeka, temelleri çocuklukta atılan bir olgu olduğu için ilk 4-5 yıl çok önemli. Özellikle 2 yaş itibarıyla çocuklar korku, üzüntü, öfke, mutluluk, kıskançlık, utanma, sevgi ve suçluluk gibi duyguları öğrenmeye başlarlar. Bu dönem her şeyin çok çabuk öğrenildiği bir evre olduğundan duygusal öğrenme de hat safhada.
- Çocuğunun ihtiyaçlarını karşılayabiliyor musun?
- Aranızda olumlu ve güvenli bir ilişki kuruldu mu?
- Çocuğuna söz hakkı tanıyor musun? gibi soruların cevabı çok önemli.
Özellikle ona yeni bir kardeş geldiğinde anne ve babalar büyük olan çocuğun duygularını reddetme hatasına düşebilir. “Sen de kardeşini çok seviyorsun.” gibi söylemlerle çocuğunun duygularını ifade etmesinin önüne geçmemelisin. Bu tip şeyler duygusal zeka eksikliğine yol açabilir. Mümkün olduğunca çocuğuna onu anladığını belli etmeli ve duygularını aktarmasına yardımcı olmalısın.
İşi uzmanına bıraktık: Prof. Dr. Haluk Yavuzer'den Kardeş Kıskançlığına Çözüm Önerileri
Çocuklarda duygusal zeka nasıl geliştirilir?
Duygusal zekanın gelişmesi için belirli bir yaş sınırı yok ancak çocukluk, bunun için elverişli bir dönem. Duygusal zeka eksikliği gibi bir sorunla yetişkinlikte karşılaşılırsa uzman desteği almak gerekebilir.
Duygusal zeka eğitiminde anne ve babanın çok önemli bir yeri olduğunu söyledik, peki sen bu konuda neler yapabilirsin? Uygulayabileceğin birtakım duygusal zeka geliştirme yolları şöyle:
- Çocuklarda öz bilinç oluşması ve empati yeteneğinin gelişmesi için bunun yaşayarak ve görerek öğrenilmesi gerek. Dolayısıyla bu noktada çocuğunla kurduğun iletişim çok önemli. Onun duygularını anlaman, hislerine karşılık vermen ve bir sorunu olduğunda beraber çözme yeteneği kazanmasını sağlaman duygusal zekasının gelişmesini sağlar.
- Kendi hislerini yakından tanıması için onunla duygular hakkında sohbet et. Stresli durumlarda duygularını yansıt ki empati yapabilme yeteneği gelişsin.
- Duygularını davranışlarına yansıt. Mesela birlikte dışarı çıkacağınız zaman “Montunu giy.” demek yerine, “Hava soğuk hasta olursan üzülürüm, bu yüzden çıkmadan montunu giy.” diyebilirsin. Hislerini açıkça belli ederek çocuğunun seni daha iyi anlamasını sağlarsın.
Akademisyenanne Anlattı: Annelerin Çocuklarıyla İletişim Kurarken Yaptığı 7 Hata
- Birlikte sinemaya gidin, evde filmler izleyin. Burada gördüğünüz insanların yüz ifadelerinden duyguları tanıma egzersizleri yapın. Mesela gözleri fal taşı gibi açılmış birinin şaşkın, kaşları çatık birinin kızgın olduğunu söylemek gibi.
Listenize alabilirsin: Son Yılların En Sevilen Çocuk Filmleri
- Ona, öfkeyle baş etme yöntemlerinden ve dürtülerini kontrol edebilmekten bahset. Sakinleştikten sonra sorunlar üzerine daha sağlıklı bir şekilde konuşulabileceğini öğret. Mola verip, derin nefes eşliğinde 10’dan geriye saymak ve bu esnada olumlu şeyler düşünmeye teşvik etmek iyi bir adım olabilir.
- Şefkat duygusunu öğretmek ve empati becerisini geliştirmek için bir evcil hayvan sahiplenebilirsiniz. Bu fikre sıcak bakmıyorsan hiç değilse birlikte bir bitki yetiştirin.
- Sohbet ederken çocuğunla mutlaka göz teması kur ve onu, sözünü kesmeden dinle. Etkili dinleme becerilerinde örnek ol.
- Gün içinde okul öncesi duygusal zeka etkinliklerine yönelik oyunlar oynayın. Bu birlikte kaliteli zaman geçirmenizi de sağlar.
Şunlara ne dersin: 3 Soruda Çocuğunla Kaliteli Zaman Geçirmek ve Kaliteli Zaman Etkinlikleri!
- Çocuklarda duygusal zeka gelişiminde önemli yer tutan bir diğer faktör de okul öncesi dönem. Miniğinin, girdiği ilk sosyal ortamda öğretmenlerinin desteğini alarak oradaki diğer çocuklarla arasında uyumlu davranışlar geliştirip geliştirmediğini yakından takip et.
- Arkadaşlık ilişkilerinde yaşadığı problemleri seninle paylaşırsa direkt çözüm üretmek yerine, öncelikle çocuğunu dinle ve anlamaya çalış. Ardından sorunun nasıl çözülebileceğini ona sor, bu önerileri birlikte tartışın.
- Sınırlar çocuklara her istediklerinin hemen olmayabileceğini ve engellenmişlik duygusuyla baş etmeyi öğretir. Dolayısıyla çocuğuna bazı konularda sınırlar koymaktan çekinme. Bu, ona kendini güvende hissettirir.
Akademisyenanne'den Çocuklara Sınır Koymak İçin 4 Şok Yöntemi
- Arkadaşlarla tartışmanın, bazı derslerde başarısız olmanın ve zaman zaman dışlanmanın dünyanın sonu olmadığını çocuğuna anlat. Bu tarz durumları olumsuz duygularla baş edebilmeyi ve bunlara çözümler üretebilmeyi öğrenmek için bir fırsat olarak görmesini sağla.
Bu da ilgini çekebilir: Özgür Bolat'a Göre Çocuğa Sorumluluk Kazandırmanın 5 Yolu