1. Tüp bebekte başarı şansı için kadının yaşı önemli mi?
Kadının yaşının 38′in üzerinde olması, başarılı sonuç vermeyi olumsuz yönde etkileyen bir parametre. 40 yaşın üzerindeki kadınlarda ise gebelik oranları çok daha belirgin olarak düşüyor. İlerleyen yaş ile birlikte:
- Over (yumurtalık) rezervi azalır (yüksek FSH).
- Gelişen folikül sayısı ve elde edilen yumurta sayısı azalır.
- Yumurtalar uygun kalitede olmaz.
- Yumurtalarda genetik veya kromozomal problem riski fazlalaşır.
Daha fazla bilgi al: 40 Yaşından Sonra Hamile Kalmanın Riskleri ve Tüm Yönleriyle Geç Gebelik
2. Tüp bebeğin riskleri var mı?
Normalde tüp bebek işleminde yumurtalıkların kontrollü olarak hafif derecede uyarılması, istenen bir durum. Fakat bazen yumurtalıkların orta veya şiddetli derecede uyarılması sonucu karında sıvı toplanması ve yumurtalıkların büyümesi ile ovarian hiperstimulasyon sendromu (OHSS) olarak bilinen tablo oluşabilir. Şiddetli hiperstimülasyonun görülme olasılığı %1’den az olmakla birlikte yumurtlama tedavisi sırasında hastaların yakından izlenmesi ile bu tablonun görülme sıklığı azalıyor.
Yumurtalar toplanırken kanama ve sonrasında enfeksiyon gelişmesi nadiren oluyor. Bu tür kanamaları çoğunlukla herhangi bir müdahale gerektirmeden tampon kullanarak durduruyoruz.
Tüp bebek tedavisinin anne adayının ve bebeğin sağlığını etkileyecek kanıtlanmış herhangi bir riski bulunmuyor. Yapılan araştırmaların sonucuna göre şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Doğumsal kusurların oranı, tüp bebek yöntemi ile doğan bebeklerde doğal yöntemler ile gebe kalınarak doğan bebeklerden farklı değil.
Bunun yanında tüp bebek tedavisi ile çoğul gebelik riski ve bununla birlikte erken doğum, kan basıncının yükselmesi, şeker hastalığı gibi riskler de artabiliyor.
3. Tüp bebekte hangi ilaçlar kullanılıyor?
Tüp bebek tedavisinde yumurtalıkların uyarılması için adet kanamasının 2. veya 3. günü günlük yumurta gelişimini uyaran iğnelere başlanıyor. Tedavinin belirli bir aşamasında yumurtaların erken çatlamasını engellenmek amacı ile bir başka günlük iğne tedavisi ekleniyor.
Daha sonra yumurtaların ultrason takibi ile olgunlaştığına karar verilince yumurta çatlatma iğnesi uygulanıyor. Yumurtalar toplandıktan sonra rahim iç duvarını embriyo transferine hazırlamak için progesteron hormonu içeren ilaç tedavisine geçiliyor.
4. Kullanılan ilaçların kanser yapıcı etkisi var mıdır?
Araştırmalara göre tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlarla yumurtalık kanseri arasında bir ilişki yok. Ayrıca ilaçların yan etkisi varsa bile gebelik oluşması durumunda bunlar, fazlasıyla ortadan kaldırılmış olur.
Kullanılan hormonların ciddi olmayan yan etkileri olabilir; fakat bunlar geçici. Kalıcı bir yan etki söz konusu değil. Dünyadaki geniş serilerde de kanserojenik etkisi gösterilmiyor. Tedavide kullanılan hormonlar sıkı kurallara bağlı kalınarak kontrol ediliyor ve tüm dünyada yaygın olarak tüketiliyor.
5. Tüp bebek yoluyla doğan çocuklarda anomali oranında bir artış oluyor mu?
Önemli bir değişiklik olmuyor. Fakat özellikle şiddetli erkek faktörü olan ve mikroenjeksiyon uygulanan kişilerde cinsiyet kromozomu bozukluklarında minimal düzeyde bir artış olabiliyor. Bazı çalışmalarda kalp anomalileri, nöral tüp defektleri ve hipospadias gibi anomalilerde hafif bir artış görülmekle birlikte, genel olarak normal bebeklere göre önemli bir değişiklik görmüyoruz.
Dünyadaki geniş serilerde ve bizim bugüne kadarki deneyimlerimizde, anomali açısından normal gebeliklere göre risk artması söz konusu değil. Bu bebeklerin yaşamları boyunca davranış ve zeka gibi gelişimlerinde de farklılık gözlemlenmiş değil.
6. Yumurtalıkların hormon tedavisi ile uyarılması, yumurtalıkları harap ederek erken menopoza neden olur mu?
Ergenlik çağı başında normal bir kadında yaklaşık 400.000 küçük yumurta bulunur ve yıllar içinde bu yumurtalar hızla tükenir. Normal adet döngüsünde çoğu yumurta gelişemeden kaybolur, bunlardan yalnızca bir tanesinden yumurtlama gerçekleşir.
Tüp bebek tedavisinde yumurta geliştirici iğneler ile 10 veya daha fazla folikülün gelişmesi sağlanıyor. Fakat bunlar doğal olarak zaten kaybolacak olan foliküller. Bu nedenle tüp bebek tedavisinin yumurtalıklara herhangi bir zararı yok.
7. Tüp bebek kaç günde tutunur? Tedavi kaç gün sürer?
- Tüp bebek tedavisi, ilk görüşme ve muayene ile başlayarak belli aşamalardan geçer. Kısırlığa neden olan bazı faktörlerin tetkikleri ve tedavisi yapılır.
- Tüp bebek tedavisi ortalama 20 günlük bir süreci kapsar ve birtakım aşamalardan oluşur. Çoğunlukla adet döneminin 2. veya 3. günü yumurtalıklar uyarılır, günlük iğne kullanımı ile tedaviye devam edilir.
- İkinci aşama yumurtalıkların toplanmasıdır. Yumurtalıkların uyarılma durumlarına bağlı olarak bu işlem, 10-12 gün sürer. Toplanan yumurtalar aynı gün eşten alınan sperm ile döllenir. Bu aşamada mikroenjeksiyon yöntemi uygulanır. 2 ila 5 gün içinde gelişen embriyoların rahmin iç boşluğuna transfer edilmesiyle tedavi tamamlanır.
Okumalısın: Kısırlık (İnfertilite) Nedir, Nasıl Anlaşılır?
8. Tüp bebek tedavisinde neler yenmeli/yenmemeli? Fark eder mi?
Sağlıklı beslenmek, yaşamın her alanında ve her yaşta tabii ki çok önemli. Bu yüzden kısırlık tedavisine başlamadan önce dengeli beslenmek, aşılama ve tüp bebekteki başarı oranlarını arttırır. Tüp bebek tedavisi sürerken hem kadının hem de erkeğin beslenme programında değişiklik yapmalarına ise gerek yok. Elbette sağlıklı ve dengeli beslenildiği sürece.
9. Transfer edilen embriyo sayısı ile gebelik şansı arasında bağlantı var mı?
Transfer edilen embriyo sayısı arttıkça gebelik şansı ile birlikte çoğul gebelik riski de artıyor. Bu nedenle Sağlık Bakanlığının düzenlemiş olduğu yönetmelikler ile transfer edilecek embriyo sayısı sınırlandırılmış durumda.
İlk 3 denemede ve 35 yaş altıdaki kadınlarda tek embriyo transferine izin veriliyor. Daha sonrasında ise en fazla 2 embriyo transfer edilebiliyor.
10. Tüp bebek yöntemi en fazla kaç kez denenebilir?
Kişi yumurta üretebildiği sürece tüp bebek uygulamasına devam edebiliyor. Fakat genelde 3. uygulamadan sonra başarı oranı azalıyor. Yeterli derecede ve kalitede yumurta ile spermin varsa, tüp bebek tedavisi istenildiği kadar uygulanabilir.
11. Kilonun tüp bebekle gebelik şansı arasında herhangi bir bağlantısı var mı?
Aşırı kilo ve obezite, çiftlerin hamilelik elde edebilme şanslarını önemli ölçüde düşürüyor. İdeal kiloda olan kadınlar herhangi bir tedavi yapılmadan bebek sahibi olabiliyorlar, bu bilinen bir gerçek. Aşırı kilo ve obezite, hamilelik ihtimalini önemli ölçüde düşürüyor.
Yine fazla kilo ve beslenme bozuklukları, erkeklerde sperm kalitesini düşürüp kısırlığa neden olabiliyor. Özellikle trans yağlar ve ağır metal içeren gıdalar, sperm hareketliliğini yavaşlatıyor, dikkat.
Önemli: Beyler Size Sesleniyoruz: Sperm Kalitesi Nasıl Arttırılır?
12. Tüp bebek hangi mevsimde yapılmalı? Fark eder mi?
Fark etmez. Yumurtaların kalitesi, embriyo sayısı, embriyoların tutunması, gebelik başarısı için tüp bebek tedavisinin hangi mevsimde yapıldığının bir önemi yok.
13. Tüp bebekte kanama neden olur?
Tüp bebek tedavisi sırasında kanama, beklenen bir durum değil. Ama yumurta toplama işleminden hemen sonra bazı kadınlarda birkaç gün süren hafif kanamanın görülmesi normal.
Burada luteal faz kanamasından bahsetmek gerek. Embriyo transferinden sonra ve gebelik testinden önce görülen vajinal kanamalardır. Genellikle kişiler tedavinin başarısız olduğunu düşünerek endişe duyarlar. Fakat bu kanamalar olduğunda tedavi başarısı bir miktar azalsa dahi halen gebelik oluşma şansı vardır. Bu nedenle de luteal faz destek ilaçları bırakılmamalı.
14. Tüp bebek tedavisinde cinsel ilişki ile ilgili bir sınırlama var mı?
- Yumurtaları çoğaltmak için yapılan iğne tedavisi sırasında ilişkiye girilebilir.
- Yumurtaların toplandığı gün, erkekten alınan sperm alınacağından en az 3 gün cinsel perhiz gerekir. Bu nedenle yumurtalar toplanmadan özellikle 2 gün önce cinsel ilişkiye girilmemeli.
- Yumurta toplandıktan sonra cinsel ilişkiye girilebilir ama çoğul gebelik olasılığını düşürmek için prezervatif kullanılmalı. Fakat yumurta toplama işlemine bağlı rahim ve yumurtalıklarda hassasiyet ya da enfeksiyon riski olabilir. Bunu doktora danışarak öğrenmek gerek.
- Embriyo transferi sonrası cinsel ilişki konusunda farklı görüşler var. Genellikle cinsel ilişkiye girmenin ve orgazm olmanın embriyonun tutunmasına engel olabileceğine yönelik bir düşünce var. Fakat bu konuda bilimsel araştırmalara dayanan bir kanıt yok.
- Yumurtalıkların orta veya şiddetli derecede uyarılması sonucu karında sıvı toplanması ve yumurtalıkların büyümesi ile ovarian hiperstimulasyon sendromu (OHSS) oluşan çiftlerde cinsel ilişki önermiyoruz. Çünkü cinsel ilişki esnasında yumurtalıklarda kanama ve ağrı yaşanabiliyor.
15. Tüp bebek neden başarısız olur?
İlk uygulama başarısızlıkla sonuçlandığında endişe etmeye gerek yok. İki kez ya da daha fazla uygulamada iyi embriyolar verildiği halde hamilelik olmuyorsa tüp bebek başarısızlığı olarak kabul ediyoruz. Böyle bir durumda da çifti tekrar tedaviye alıp detaylı olarak inceliyor, hangi nedenlerin gebe kalmaya engel olduğunu araştırıyoruz.
Kadınlarda;
- Rahim içi yapışıklıklar,
- Rahim içinde miyom veya polip gibi embriyonun tutunmasını engelleyebilen anormallikler, endometriozis (çikolata kisti),
- Rahimde yer alan bir miyom veya hidrosalpenks (tüplerin geçirilmiş iltihap sonrası içleri sıvı dolu genişlemiş görünümü),
- Hormonal bozukluklar-tiroid bezi hastalıkları,
- Beyinde hipofizden salgılanan süt hormonu (prolaktin),
- Polikistik over hastalığı ve yol açabildiği insülin hormonu artışı embriyonun tutunmasına engel olabiliyor. Hatta polikistik over, düşüklere de neden olabiliyor. Böyle durumlarda bağışıklık ve pıhtılaşma sistemine ait doğuştan veya sonradan gelişebilen sorunlar var mı, ileri kan tetkikleri ile araştırıp gerekiyorsa ilaç tedavisine başlamak gerek.
Erkeklerde ise detaylı sperm analizinin yapılması çok önemli. Sperm sayısında belirgin bir düşüklük, spermlerde hareket azlığı veya şekil bozukluğu varsa;
- Kromozom analizi,
- Y kromozomu mikrodelesyon testi,
- Sperm FISH testi gibi genetik testler yapılmalı.
Bu testlerde problem görülürse yeni bir tüp bebek tedavisinde Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) (embriyolara transfer öncesi genetik inceleme ve tanı) tekniklerinden yararlanmak gerekir.
Bunu da bilmen gerekebilir: Varikosel Nedir? Belirtileri ve Tedavisi Nasıldır?
16. Tüp bebek tedavisi kaç yaşına kadar uygulanabilir?
- Net bir sınır yok. Ama 40 yaşından sonra başarı oranı %15’e düşüyor. 45 yaşından sonra ise başarı oranının yok denecek kadar az olduğunu söyleyebiliriz. Tüp bebekte başarı oranını belirleyen ilk etken, yaş.
- 40 ve üzeri yaş grubundaki kadınların yumurtalarının kalitesini düzeltmenin olasılığı yok. Ama yumurtlamayı uyarmak için kullanılan ilaçların dozunu arttırmak ve pek çok yumurta arasından en iyisini seçmek gibi müdahaleler, gebelik şansını arttırabilir. Tüm bunlar da işe yaramazsa bir yakından ya da başka bir kadından bağışlanan yumurtanın kullanılması da düşünülebilir ama bu uygulama Türkiye’de yasal değil.
- Doğurganlık düzeyi kontrol edilebilir. Bunun için adetin 3. günü kan testi yapılarak FSH, E2, AMH hormonlarının miktarlarına bakılabilir. Bu sonuçlar yumurtalıkların kapasitesini gösterir.
- FSH hormonunun miktarı arttıkça yumurtalıklarda hamilelik sağlayabilecek bir yumurta bulunması olasılığı azalır. Kadın yaşlandıkça FSH seviyeleri yükselir. Fakat genç yaşta ve FSH seviyeleri yüksek olan kadınlarda da yumurta sayısının düşük olduğunu biliyoruz.
17. Son yıllarda tüp bebek tedavisindeki gelişmeleri nasıl yorumluyorsunuz? Tüp bebek talebinde artış var mı?
Önceki yıllarda “Çocuk sahibi olamaz.” denen çiftler, son yıllardaki kısırlık tedavileri sayesinde hayallerine kavuşabiliyorlar. Tüp bebek tedavisinin tarihçesine baktığımızda ilk kez 1978’de İngiltere’de uygulandığını görüyoruz. Günümüzde ise birçok ülkede yaygın olarak kullanılan yardımcı üreme tekniği.
- Üreme çağındaki her 6 kadından 1’i kısırlık nedeni ile profesyonel yardım alıyor.
- Doğurganlık yaşındaki kadınların % 3’ü yumurtlama ilaçları kullanıyor.
- % 1‘ine yardımcı üreme teknolojileri uygulanıyor.
Kısırlık oranındaki artışların nedenlerini de şöyle sıralayabiliriz:
- Toplumsal rol ve isteklerde değişme,
- Evliliğin geç olması,
- Kadının doğum yaşını ertelemesi,
- Doğum kontrolü yöntemlerinin yaygın kullanımı,
- Yasal tahliye imkanları,
- Ekonomik kaygılar,
- Cinsel yolla bulaşan hastalıklara maruz kalma riskinde artma,
- Sperm sayılarında giderek azalma. Tedavi yöntemlerine ulaşma ve bu uygulamaların toplumda yaygınlaşması da giderek artıyor. Bunun sebeplerini;
- Kısırlığın artık toplumsal olarak kabul edilmesi ve tabu olmaktan çıkması,
- Eğitim düzeyinin artması,
- İnternet, gazete vb. medya ile yaygınlaşma,
- Kısırlık tedavi merkezlerinin gelişmesi ve yaygınlaşması olarak düşünebiliriz.
Umut kapıları: Türkiye Genelinde En Çok Tercih Edilen 10 Tüp Bebek Merkezi