Her ağladığımda memesini ağzıma dayıyor!
Ağlıyorum; çünkü ben bir bebeğim. Ağlamak, garip garip sesler çıkarmak benim tek iletişim yolum. Ve ağlamamın bir sürü sebebi var. Evet, küçücüğüm ama benim de kendime göre kocaman problemlerim var.
Mesela kakam geliyor ağlıyorum, canım sıkılıyor ağlıyorum, bunca zamandır konfor içinde, gürültüsüz ve ışıksız bir hayat sürdüğüm o karnın içini özlüyorum ağlıyorum, uykum geliyor ağlıyorum, uyuyamıyorum ağlıyorum, hiçbir şey anlamıyorum ağlıyorum. Ama her ağladığımda annem acıktığımı düşünüp beni emzirmeye çalışıyor. Karnım tokken nasıl süt emebilirim? Bu sefer yine ağlıyorum. Geçenlerde annem “Bu çocuk beni sevmiyor.” deyip ağladı. Tebrikler anne, biz seninle ömür boyu böyle karşılıklı ağlayacak mıyız yani?!
Anneler bakın, bilenler yazmış: Yenidoğan bebek neden ağlar?
Doymuyorum sanıyor ama doyuyorum!
Annemin kafasında hep şu düşünce var: Bebeğim doymuyor. Keşke konuşabilsem ve ona “Anne, doyuyorum. Doymasam emerim, memen sürekli suratıma yakın bir yerlerde zaten.” derdim.
Bir de şu yazıyı ona okuturdum: Yenidoğan Bebeği Emzirme: 7 Soru 7 Cevap!
Bebek bakımı konusunda ne duysa yapmaya çalışıyor!
Benim yeni yeni tandığım akrabalarımız ve komşularımız var. Onlar bazen bize geliyor ve anneme “Yok canım, bebeği yıkarken şurasından tut.”, “Yok olmaz, burasından tut.”, “Geceleri uyandırıp emzir.”, “Aman uyandırma acıkırsa kendi uyanır zaten.” gibi fikirler veriyorlar. Hepsi başka bir şey söylüyor ve zavallı annem bir gün birinin, öbür gün diğerinin dediklerini üzerimde uyguluyor. Ben ters tepki verip ağlayınca da panik yapıyor. Canım annem, lütfen kafayı yeme ve başkalarının her dediğini dinleme.
Anneler, overlook makinesi ayağınıza gelmiş gibi dev hizmet: Yenidoğan bebeğin bakımında bilmen gereken 12 şey
Babamı ihmal ediyor, kendine de hiç bakmıyor!
Geçenlerde babamla tartışırlarken duydum. Annemin tüm hayatı ben olmuşum, babamla hiç ilgilenmiyormuş, kendisine de bakmıyormuş. Sürekli kaygılı ve panik içindeymiş. Bence babam haklı. Benimle ilgilenmesi harika ama ben annemle babam yine eskisi gibi mutlu olsunlar, annem sevdiği başka şeyleri de yapsın istiyorum. Eskiden ben onun karnındayken arkadaşlarıyla görüşür, sinemaya filan giderdi mesela.
Not: Annemin karnındayken onları bazen duyuyordum da. ;)
Annelerin bitmek bilmeyen vicdan azabı bitsin artık!
Tırnaklarımı kesmeye çalışıyor. Kestirmem!
Bana gülümseyerek o melek yüzüyle yaklaştığı zamanlarda oyun oynayacağımızı ya da bebek masajı dedikleri muhteşem şeyi bana yapacağını sanıyorum. Ama sonra bir anda tırnak makası denen korkutucu silah ortaya çıkıyor. Tırnaklarımı kesmesi gerekiyormuş, yüzümü filan tırnaklıyormuşum ama bana ne korkuyorum ben. Çırpınıp duruyorum ki bir kaza çıkmasın. Geçenlerde ben gece uyurken tırnaklarımı kesmiş, akıllı kadın.
Sürekli başıma kötü bir şey geldiğini düşünüyor!
Ağlasam dert, ağlamayıp uslu uslu yaşasam ayrı bir dert. Bu sefer de “Nesi var bu çocuğun, bebeğim hasta mı?” diye telefonlara, internete yapışıyor. Bakın, geçen kafasına taktığı şeye bakın: Keyfim yerinde uyuyordum, “Ay nefes almıyor bu çocuk!” diye üzerime yapışıp beni uyandırdı. Sırf panik. Tamam, beni çok sevdiği için bunları yapıyor ama keşke biraz daha sakin olsa.
Sürekli kendini suçluyor ve yetersiz hissediyor!
A benim dilsiz dillerim. Keşke ona anlatabilsem ne kadar harika bir anne olduğunu. Annem en ufak problemde (hatta gördüğünüz gibi problem olmasa bile) iyi bir anne miyim, bebeğime bakabilecek miyim diye endişelenip kendini yiyip bitiriyor. Gel beni ye anne, ben senden daha tatlıyım.