İkinci Çocuğa Hazır mısınız?

Belki çocuğunuz yeni yürümeye başladı. Belki beze veda etti, “oh” dediniz en sonunda. Ya da artık okulda, kendinize zaman ayırabiliyorsunuz. Uyum sürecini de atlattı. Oh ne güzel, mis. Tamam şimdi her şey eskiye göre daha kolay belki ama… Aklınızdan da bebeklik halleri çıkmıyor.

Kucağınıza aldığınız ilk an. O bebek kokusu. Emzirmek. Büyütmek. Öğreterek büyütmek. Açıp açıp bebeklik fotoğraflarına mı bakıyorsunuz? Kendi hamile hallerinizi mi özlüyorsunuz? Yolda gördüğünüz hamilelere de bakakalıyorsunuzdur o zaman.

İkinci bebek isteği başlamış, ikinci hamilelik zamanı gelmiş demek. Peki, buna hazır mısınız?

Hazır olduğunuzu düşünebiliyor musunuz? Eşinizle de konuşuyorsunuz. Hani o da yakıyor yeliş ışığı ama… İkiniz de de emin olamıyorsunuz değil mi? Aslında buna, yani ikinci bir çocuğa karar verecek iki kişi sizsiniz. Başka kimse bunda söz sahibi olamaz.

Ancak bir de işin başka boyutları var. "İkinci hamilelik ne zaman olmalı?" sorusuyla baş başasınız değil mi? İşte bunu araştırdık, annelere ve işin uzmanına sorduk. Kimi erken doğurmasam iyiydi diyor, kimi de bunu savunuyor. En önemlisi de kişinin kendini hazır hissetmesi değil mi? Bizim öğrendiğimiz 37 yaşından sonra yumurta kalitesinin ve rezervinin azaldığı. Annelerin görüşlerini Bu Yaşta Doğum Yapılır mı? (Hangi Yaşta?) yazısından okuyabilirsiniz.

Sağlık

Nasıl ki ilk çocuğunuza hamile kalmadan önce sağlık taramasından geçtiniz, fit bir vücuda sahip olmak istediniz, şimdi de aynısı geçerli. Bazı uzmanlar doğumun ardından vücudun kendini toparlamasının bir yılı bulduğunu söylese de- sadece kilo değil söz konusu olan, vitaminlerden de bahsediliyor- bazıları da bir sene beklemek gibi bir kural olmadığını ifade ediyor.

Hamile kaldığınız kilonuza döndüyseniz, sağlıklı besleniyorsanız, kendinizi yeteri kadara enerjik hissediyorsanız beklemek zorunda değilsiniz ki.

  • İkinci hamilelik yaşınızı dert ediyorsanız, bunu bir doktorla konuşmalı, yumurtalarınızın durumunu öğrenmelisiniz.
  • Fiziksel aktiviteyi dert etmeyin, ilk çocuğunuzun peşinden yeteri kadar koşacağınız için hareket etmiş olacaksınız.
  • Yine çocuğunuzla meşgul olduğunuz için, ilkinde olduğu gibi hamileliğin her bir belirtisini hissetmeyeceksiniz.
  • Diğer yandan ilk hamileliğinizde olduğu kadar dinlenemeyeceksiniz, uyuyamayacaksınız.
  • Yine ilkinde olduğu kadar “Aman yapmayayım!” demeyeceksiniz birçok şeye. Çünkü mesela kucak bekleyen bir çocuğunuz olacak yanınızda.
  • Eğer ilk doğum sezaryen ise hamile kalma süresini ve nasıl bir doğum yapacağınızı mutlaka doktorunuzla konuşmalısınız.
  • Eğer hamile kaldığınızda diğer çocuğunuzu hâlâ emziriyorsanız bunu da doktorunuzla konuşmalısınız.

Finansal durumlar

Her çocuk kendi kısmetiyle doğar ancak bu bir gerçek ki artık çocuk kararı verirken finansal durumları göz ardı edemiyoruz.

  • Doğum izninin ardından diğer izinleri de kullandıysanız ve işe kısa süre önce döndüyseniz yine iş yerinizle görüşün. Ya da işe geri dönecek misiniz ona bir karar vermeniz gerek.
  • Hadi ikinci bebek de olsun sonra işe dönerim diyorsanız, siz çalışırken gideceği okulu ya da bakacak kimseyi yavaş yavaş planlamalısınız.
  • Evden çalışıyorsanız belki ev işleri için bir yardımcı almanız hepiniz için daha faydalı. Ancak bunun için de bir bütçe ayırmalısınız.
  • Eviniz dört kişi için uygun mu yoksa taşınmalı mısınız? Bunu da hesaplamak gerek.
  • Diğer çocuğunuzdan kalan her şeyi sakladınız mı yoksa yenilerini mi alacaksınız? En güzeli ne var ne yok bakıp ona göre bir alınacaklar listesi hazırlamak.
  • Sigortanızı da mutlaka araştırın. Belki değiştirmiş ve hatırlamıyorsunuzdur. Doğumu kapsıyor mu mesela? Zamanlamayı ona göre de ayarlayabilirsiniz.
  • Aynı odada mı yatacaklar ayrı odalarda mı? Mobilya da ayarlamak gerek.

Psikolojik faktörler

Bunlarla bitiyor mu? Tabii ki hayır. Bir yandan “Ay ne gerek var, bu devirde çok zor!” diyenler olacağı gibi diğer yanda da siz daha ikinci hamileliğini yaşarken üçüncü için bastıranlar olacak.

Ama ne biliyor musunuz? İkinci hamileliklerde anne daha rahat oluyor, bebeği daha rahat büyütüyor. En ufak bir şeyde panik olmuyor.

Babalar da kucaklarına aldıkları an “babalığı bilerek” başlıyorlar bu ikinci maceraya. En azından yaşayanlar öyle söylüyor. Biz onlardan duyduklarımızı aktarıyoruz.

"Hadi sen de yap!" baskısı

Ve tek çocuk sahibi ailelerin en büyük şikayeti, kim ikinci çocuğun gerekli olduğunu düşünse, kim ikinciye karar verse “Hadi yapın hemen!” denmesi. Oysa her ailenin dinamiği farklı, herkesin çok çocuğa bakışı farklı, yaşadıkları-tecrübeleri ayrı. “Ben yaptım sen de yap.” yahut “Aman ne gerek var sen de yapma!” demek çok yanlış.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Operatör Doktor Egemen Koyuncu şöyle söylüyor: “İkinci hamilelik için ilk 6 ayda gebe kalınırsa erken doğum ve düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma riski minimum artıyor. İdeali en erken 11-12 ay sonra gebe kalmak, en güzeli ise 2 yıl sonra gebe kalmak. Gebelikte emzirmenin hiçbir negatif tarafı yok ancak anne için yorucu oluyor tabii. Arzu ettiği zaman kendi bırakmalı, değilse çok üzülüyorlar.”

Kimi psikolojik olarak hazır değildir, kimi finansal olarak, kimi başka gelecek planları yapıyordur. Herkesin kendi ailesi. Kendi kararı.

O halde ne diyoruz? Umarız ki isteyen herkes en kısa sürede bebeğini kucağına alır.

Şebnem Seçkiner